5
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
418
Okunma

Bir vefasız sevdaya tutuldum hasb’el kader,
Visâlden epey noksan, firâktan eyn’el mefer.
Hayalim ârzdan yüce, halim esfel safilin,
Kalmadı hiç mecâlim, söndü gözümdeki fer!
Ne gün doğar ne de ay, her yanımda teessür,
Ev zannıyla tabutta, geçip gidiyor ömür..
Günbegün soluyorum, haberi yok zalimin,
Ben gökyüzünde esir, o kafesinde özgür!
İçimde feryâd ile, döner devr-i mihnetim,
Küllerden doğamadım, söndü nâr-ı niyetim.
Bir yâr için çürüdüm, bin baharım hederdir,
Sükûtla boğdum beni, hâl-i zûl meşakkâtim!
Kırık bir ayna gibi yansır yüzümde elem,
Neş’e mefhumu firar, içim dışım hep sitem.
Gönlüm sanki kabristan, tepemde azrailim;
Ben ki düş oldum ona, heyhat o bana matem!
Gönül ne denli arzu etse de derya deniz,
Bir kaşık suda ölmek, sadece bana hâiz.
Henüz otuzlarında, yüz yaşa denk hâlimin;
Meğer kefeni imiş, diktiği bâhtsız çeyiz!
5.0
100% (7)