1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
131
Okunma

Zulümden Nur’a
Gönül yükünü kaldırmaz dünyada hiçbir vinç.
Mesafeler tükenmiş; kalmış bahara birkaç inç.
Hervele sanki, rida omuzda, görünsün mü’min dimdinç…
Her şey olmanın yolu: eriyip tükenmek, olmak bir hiç!..
Essin tatlı meltemler, açılsın gökyüzü, çekilsin bulut.
Doğsun artık güneş, yeşersin en küçük tohum; bir nokta umut.
Işık tahtına kurul, sil karanlığı; zulmü bir lahzada yut.
Ey sevgili, bırakma bizi; himmet eyle, elimizden tut…
Üzülme dostum! Bu yağmurlar, semanın gözyaşları.
Sinene sinen sekinedir, adım adım melek kanatları…
Böyledir hep hak dostunun sevgiliye varışları:
Başladı, bitmez artık; zulmün çığlıkları, nurun bahar yarışları…
Karanlığın ardında elbet aydınlık var.
Ümidim odur ki, olsun bu son sonbahar.
Ufkun ucundan görünür altın çiçekler, zümrüt yamaçlar.
Müjdelenen bahar mıdır bu? Yemyeşil yapraklar, kadife topraklar…
Murâdî seni çok sevdi; budur yalın hakikat.
Ey sevgili! Bu kul, duana ve himmetine muhtaç.
Aç sineni, fakire de gönlünde bir yer aç.
Şefaatin olsun ahirette; bu sevgiliye bir taç…
Murat Kerem
5.0
100% (3)