0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
160
Okunma

Sahibini bulamamış sözler gibi
Boğazımdaki çiğ kırıklar...
Şekersiz bir kahvenin buharında
Reyhan tadı almak, doğal mı?
Belki de nazende bir buketin
Uzaktan uzağa gülümsemesi
Bir kapı aralığında...
Zamanın gergefinde bulamadığım,
Hasret çektiğim,
Tutunamadığım,
Tutamadığım,
Dalından düşen bir yaprak misali gibi
Akıp geçti şu Didar-ı Hazanım...
Gözler diyorum azizim, gözler...
Onlar da hep öyle söyledi, hep dinledim
Ve hep okudum.
Bir kahvenin yamacında açan
Refikî bir bukette olsan da...
Gözler diyorum azizim, gözler...
Tabiatına uymayan yağmurun
Her damlası fazla olunca
Kuruturmuş demek; çölde
Açan bir çiçek de olsan
Hayata olan kasvetimin artması
Bundan mıdır?
Takılı kaldı, hâkimi olamadığım
Buhranî gülüşlerim...
Medeti senden olsaydı
Kalır mıydım böyle bir başıma,
Sükût-u halim?
Vazgeç diyorum, VAZGEÇ!
Nedir benim içimdeki sana olan
Merağım?
Nedir başıma aldığım,
Sarıp sarmaladığım,
Çıkamadığım,
Yol bulamadığım
Mecalim?..
Takatim kalmadı, ey Müşgûl Habîbim!
Dizlerimin üzerine çöktüm...
Bîçâre bekler artık bu amelsiz gönlüm.
Artık gayretimin, sabrımın hükmü de
Kalmadı şu cism-i canıma...
Zamanın üflediği beyazlar alnımda
Firak vakti Ellerimde teninden
Güneş çiçekleri ve Burnumda kokusu
Vuslat vaktini bekleyenlerdenim
Bir Tuba ağacının altında
İlk ve Son
5.0
100% (3)