1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
79
Okunma
Gözlerim toprağa değdiğinde,
Uyuyan tohumların şarkısını duyarım ben.
Sonsuz bir sessizlikte beklerlerdi,
Kışın soğuk ve katı pençesinde.
Şimdi, güneşin ilk ışıkları bir fısıltı gibi,
Uzanır toprağın en derin çatlaklarına.
Ve o fısıltı, bir uyanışa çağırır her taneyi,
Gizli bir nefesle yeniden canlanır her kök.
Toprağın koyu, nemli kokusu dolar içime,
Uzun süren bir uykudan sonraki taze nefes gibi.
Yeraltında titreyen bir kalp atışı duyulur,
Toprak Ana, yavaş yavaş gözlerini aralar.
Bir damla yağmur, göğün hediyesi,
Düşer yeryüzüne, hayatın ilk öpücüğü gibi.
O damla, kuru toprağı ıslatır ve besler,
Bin yıllık bir öykünün ilk dizesi yazılır yeniden.
Sessizce patlar tohumlar, sabırla bekleyenler,
Gökyüzüne uzanır minik, yeşil eller.
Her bir filiz, yeni bir umuttur,
Karanlığa meydan okuyan bir cesaret örneği.
Toprağın altındaki bu mucizevi hareket,
Doğanın en büyük senfonisidir.
Her kökte yeni bir hayat başlar,
Toprak Ana’nın sessiz ve derin nefesiyle...
5.0
100% (1)