2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
253
Okunma
Kovuklu Ağaçların Altında
Mahallenin köşesindeki yaşlı ağaçlar,
Yüzyıllık sırlarını fısıldar rüzgâra.
Kabuğunda bir çizik, bir ismin hatırası,
Kovuklarında saklı bir top, bir saklambaç zamanı.
Tırmanırdık dallarına usulca,
Gizlice yarışırdık rüzgârla,
Ayaklarımız yapış yapış toprakta,
Gözlerimiz dolu umutla ve merakla.
Bir kovukta kırılmış bir çerçeve vardı,
İçinde solmuş bir çiçek gibi eski bir fotoğraf.
Biz küçükken hayallerimizi oraya bırakırdık,
Ve kimse bilmezdi hangi gülüşler saklıydı içinde.
Akşam olunca, altına otururduk uzun uzun,
Gölgelerinde sırdaş olurduk sessizliğe.
Komşu çocukları bağırır, köpeğin havlaması karışırdı,
Ve biz hâlâ kovuklu ağacın kollarında saklanırdık.
Yapraklar dökülür, toprağa düşerdi yavaşça,
Her biri bir hatıra, bir kaybolmuş an gibi.
Rüzgâr estiğinde taşlarla birlikte uçardı kahkahalar,
Ve biz, zamanın farkına varmadan büyürdük orada.
Şimdi baktığımda eski mahalleye,
Kovuklu ağaçlar hâlâ ayakta duruyor,
Ama biz çoktan büyüdük, şehirler kurduk,
Geriye kalan sadece anılar,
Ve her düşen yaprakta, o eski günlerin yankısı…
5.0
100% (5)