7
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
226
Okunma

Uzun bâğ içre oldum ben perîşân,
Nigâhınla yanar cânım nihânân.
Gözümde yandı şem‘-i aşk-ı yârim,
Cihân içre bulunmaz bir devâdır.
Saçın zerrîn, kaşın kemân misâli,
Nazın her dem dile âfet cefâdır.
Selâmın geldi bülbül nâğmesiyle,
Sadâna cevher oldı hoş sadâdır.
O gül güldükçe cânım hâk olur hep,
O gülüş bir tecellîdir Hudâ’dır.
Gamınla her dem içdim zehr-i mâtem,
Velî aşkın şifâdır her belâdır.
Gönül sahrâ-yı firkatte yanarken,
Hayâlin gülşen-i nûr u safâdır.
Ne vuslat var, ne sabrın kaldı artık,
Bu âh-ı pür-figânım mâ-sivâdır.
Cemâlin tâli‘imden doğsa bir dem,
Cihân başdan başa nûr-ı ziyâdır.
Bu ‘aşk bir şarâb-ı zehr-i kâtil,
İçen kurtulmaz, esrârı cefâdır.
Esîr-i ‘aşk olup zincîr-i hicrân,
Çözülmez bağdır, hem dâr u fenâdır.
Düşüp bâğ içre ‘âşık Fâtih oldu,
Bu derd-i aşk hem cân hem belâdır.
Fatih Dişbudak
5.0
100% (8)