Gönül tahtına sultan, aşk ateşi kurulmuş,
Seher bağda açmış gül, bülbül dili yorulmuş,
Visâl umuduyla her sinede nurlar dolmuş,
Kalp yüklenen her canlı destanı yaşamalı.

Semâda yıldızı parlar, aşk şem‘ine yoldaşken,
Hilâl yüzlü melekler hâlet verir derttaşken,
Gamın bağrında açar, âşıklar âh u vâhken,
Sevgi yüklenen canlı bulutu yaşamalı.

Çocuk gülüşü benzer bâğ nağmesi cânâna,
Aşkın şarkısı aksın, meclisden cihân câna,
Barış sedası dolsun kalplere sabâh-sâna,
Sevda yüklenen canlı gülücük yaşamalı.

Seherde gonca açar, bülbül âhı cevâbı,
Gün doğar, şem‘a benzer, ışık verir hitâbı,
Ruhun levhinde parlar aşkın şevk u kitâbı,
Hayat yüklenen canlı sabahı yaşamalı.

Yağar rahmet misâli, rahmet-bârân-ı Hakk’tan,
Yeşerir gonca-i kalb, şevk u ümîdle Hakk’tan,
Hüzün yerine gelsin rahmet, şâd olur candan,
Dostluk yüklenen canlı yağmuru yaşamalı.

Kırlangıç per kanatla seher yeline koşar,
Dağlar gonca süslenir, bülbül figânı coşar,
İnsanlık dahi aşkla dostluk yoluna düşer,
Umut yüklenen canlı güzellik yaşamalı.

Defter-i kalbe yazsın aşkın kudsî sevdâsı,
Kalemden aksın âhlar, şem‘a benzer feryâdı,
Umuda yol açsın nefeste ilâhî nâdı,
Huzûr yüklenen canlı sevinci yaşamalı.

Geceler şem‘ misâli ayın nuruyla parlar,
Sükûn yolları serin, sabâ rüzgârı savar,
Bahârın şevki dolsun, cihâna aşkı yayar,
Işık yüklenen canlı akşamı yaşamalı.

Gönül âteşle yanar, aşk gam ile yoğrulur,
Her nefeste feryâdın kitabına doğrulur,
Mecnûn misâli cânân aşkına kurban olur,
Gece yüklenen canlı gözyaşı yaşamalı.

Firâkın zehri sinemde dermânımı yok eyler,
Visâlin hayâliyle cân u perîşân eyler,
Âşık bîçâre âhı âlemi nâlân eyler,
Sevda yüklenen canlı feryadı yaşamalı.

Meyân-ı aşk içinde dermân bulmaz bîçâre,
Âh u zâr eden sözler yakar gönül âvâre,
Cihâna aşk gerekdir, yoksa ömr ü vîrâne,
Hicran yüklenen canlı destanı yaşamalı.

Fatih Dişbudak