İnsan dediğinin yarısı acı, yarısı umuttur. birazı gece, birazı gündüzdür. ve bir arayış halindedir mutlak. derinlerine inmenin yollarını arar durur. bazen büyük bir şehir olmak ister kaybolunası. bazen küçük bir sahil kasabası huzur veren. karışıktır kafası ve yorgundur ruhu. benliğinden kopup uzaklara çok uzaklara gitmek ister fakat gidemez. geçmişi tutar paçalarından ve kalır kendi dünyasında, döner durur içindeki çemberin etrafında. dersini almadığım bir sınavdı yaşam... ve herkes gibi ben de kaybettim.. o ki kaybetmenin var olduğunu kaybedince anladım... şimdi nerede kaybetmiş ve dahi kaybolmuş hükümsüz, yitik bir kimse görürsen bilesin ki o’yum ben...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiriniz, insanın kendi iç dünyasında yürüttüğü sessiz savaşın ve varoluş yolculuğunun öylesine net bir portresini çiziyor ki, okurken adeta kendi ruhunuzla karşılaşıyorsunuz. Her dizesinde, kayboluşun ağırlığı ve umudun hafifliği iç içe geçiyor; acı ve tatlı hüzün öylesine dengelenmiş ki, insan kendini hem kaybolmuş hem de bulunmuş hissediyor. Bu kıymetli Şiiriniz, bireyin geçmişle yüzleşmesini, hataları ve kayıplarıyla barışmasını, kendi iç çemberinde dönerek öğrenmesini ve sonunda sessiz bir bilgelikle kendini tanımasını anlatıyor.
'Kaybetmek’ ve ‘kaybolmak’ gibi evrensel deneyimleri öyle bir içtenlikle dile getiriyor ki, okuyucu her satırda kendi hayatından parçalar buluyor; kendi kayıplarıyla, kendi arayışlarıyla yüzleşiyor. Şiiriniz yalnızca bir anlatı değil, bir aynadır; insanın hem karışık hem yorgun ruhunu, hem de umut ve yeniden doğuş potansiyelini yansıtır.
Kaleminize, yüreğinize ve duygularınızı böylesine içten, samimi ve ustalıkla aktarmanıza sağlık. Şiir, hem okuyanı hem de yazanı büyüten, dönüştüren bir güç taşıyor. Tebrikler.
Gerçekten çok güzel bir benzetme yapmışsınız… Kitaplarda yarım bırakılan sayfalar ve şiirlerde eksik gibi görünen dizeler, aslında yaşamın kendisindeki boşlukları ve özgürlüğü gösteriyor. Her eksik parça, bir sonraki adımın ve içsel tamamlanmanın habercisi gibi…
Yani bir kitabı ya da şiiri yarım bırakmak başarısızlık değil, bilakis ruhun kendini özgürce ifade etme şekli. Sizin bu bakışınızla hem kendi yazdıklarımızı hem de okuduklarımızı daha derin ve anlamlı bir gözle görmüş oluyoruz.
Paylaşımınız için teşekkür ederim; hem düşündürdü hem de içimi ısıttı. Hep huzurla iyilikle güzellikle kalın.. Peri feride
Raflara dizilmiş kitaplara baktığımda bazı ciltlerin arasında gizlice saklanmış ayraçlara gözüm takılıyor. O kitaplar yarım bırakılmış bir hikâyenin sessiz tanıkları. Kimisi 50. sayfada, kimisi neredeyse sona yaklaşmışken bırakılmış… Ve işin tuhaf yanı, her gördüğümde içimde aynı sorular beliriyor: Bir kitabı yarım bırakmak bir tür başarısızlık mı, yoksa özgürleşmenin incelikli bir hâli mi?
Tıpkı şiirler gibi.. okudukça nasıl yarım kalanlarımız bütünleşmiş oluyorsa yazarak da eksiklerimizi tamamlıyoruz.. takdirleriniz için teşekkür ederim.
Gerçekten çok güzel bir benzetme yapmışsınız… Kitaplarda yarım bırakılan sayfalar ve şiirlerde eksik gibi görünen dizeler, aslında yaşamın kendisindeki boşlukları ve özgürlüğü gösteriyor. Her eksik parça, bir sonraki adımın ve içsel tamamlanmanın habercisi gibi…
Yani bir kitabı ya da şiiri yarım bırakmak başarısızlık değil, bilakis ruhun kendini özgürce ifade etme şekli. Sizin bu bakışınızla hem kendi yazdıklarımızı hem de okuduklarımızı daha derin ve anlamlı bir gözle görmüş oluyoruz.
Paylaşımınız için teşekkür ederim; hem düşündürdü hem de içimi ısıttı. Hep huzurla iyilikle güzellikle kalın.. Peri feride
Raflara dizilmiş kitaplara baktığımda bazı ciltlerin arasında gizlice saklanmış ayraçlara gözüm takılıyor. O kitaplar yarım bırakılmış bir hikâyenin sessiz tanıkları. Kimisi 50. sayfada, kimisi neredeyse sona yaklaşmışken bırakılmış… Ve işin tuhaf yanı, her gördüğümde içimde aynı sorular beliriyor: Bir kitabı yarım bırakmak bir tür başarısızlık mı, yoksa özgürleşmenin incelikli bir hâli mi?
Tıpkı şiirler gibi.. okudukça nasıl yarım kalanlarımız bütünleşmiş oluyorsa yazarak da eksiklerimizi tamamlıyoruz.. takdirleriniz için teşekkür ederim.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.