0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
135
Okunma
Hiçliğin ortasında anladım ki,
Kahvehaneyi özlemişim ben.
Sıcağın altında bayılırcasına yürümek.
Bir de burnuma çalınan kivi kokusu.
Hepsi bu.
Hayalim bundan ibaret.
Mehmet abi gibi olmak istiyorum.
Ömrüm çay doldurmak üzerine olsun.
Önüme gelenle muhabbet edeyim.
Hepsi o kadar, fazlası yok.
Biraz da gözlerini katsa oralete.
Senden eklese birazcık da,
Tek ibadetim sen olursun.
İçtikçe seni, akıp git ruhuma.
Ocağımı söndür, hiçliğe alışayım biraz daha.
Yoksa kahveyi yakacağım artık.
Ateşe vereceğim tüm hatıratları.
Belki de yaşanmışlıkları.
Harpteyim ulan görmüyor musun?
Ocağımdaki kahve kokusunu duyamayacağım.
Senin yüzünden be, kahve gözlü kadın!
Gözlerini koklasam böyle kokardı herhalde.
Mehmet abiye sordum, yoksun ki sen.
Ne de senden bir eser var.
Hiç yaşamamış gibisin,
Belki biraz daha yaşarsın.
O zaman biz yaşarız işte.
Hem de aynı bedenin içinde.
Sen ve ben,
Bir çay oluruz birlikte.
İçimizi ısıtırız bir nefesle.
Ama yok, ekmek teknem zehir oldu.
Battı ellerin için, alabora oldu.
Bir baktım sahil kenarındayım.
Yine sıcaktan bayılarak yürüyorum.
Aklımda sen yoksun ama.
Denizin iğrenç yosun ve tuz kokusu,
Kahveyi nasıl aratmasın insana?
Sadece kahve düşünüyorum.
Çekirdek tek düşündüğüm,
Neden biliyor musun?
Her kahveyi düşündüğümde.
Gözlerini görüyorum.
O vakit nefes alıyorum işte.
Ocağımda taşan cezvede,
Sen varsın istemesen de.
Kime nasıl güvenerek kahve vereyim?
Ya bir zarar verirse sana?
Çay dağıttım bütün ahaliye.
Zıkkımlansınlar şimdi doyasıya.
Mehmet abi delirdi tabii.
Deli misin dedi oğlum.
Bir mekanda sadece çay olur mu?
Yağmurla ne alakası var konunun?
Kahve varsa ben yokum dedim abiye.
Bir şeyler hatırlatıyor da bana.
Kıskanıyorum deli olurcasına.
Helalleştik öyle abiyle.
Zanaat öğrenemedim bir kahve hatrına.
Yollara düştüm bir aşk hevesiyle.
Allah’ım sonumuzu hayır et,
Yoksa kivi kokan otobüs beni deli edecek.
Yönü, yolu belli değil öyle gidiyor spontane.
Belki biri çıkar da kahve ister diye.
Dedim Allah’ın belaları göreceksiniz siz.
Kahve poşetini atarak çantama indim hiçliğe.
O gün bugündür senin için yapıp içerim kahveyi.
Bir gün uğra, mekanımız işlektir.
Hiçliğin ortasındaki en iyi kahve bize aittir.
Kahveyi duyanlar geldi dükkanın başına,
Senin uğruna kapattım dükkanı,
Gözlerin için katlandım açlığa,
Ekmek bulamadım, kahvehane de gitti.
Ben kazık çakmışım hiçliğin diyarına.
5.0
100% (3)