0
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
134
Okunma
Bir parça can taşıyorum.
Fakat yarımıma hasret kalacağım.
Elmayı ikiye bölsen yarımını ister.
Bir elma kadar bile olamayacağım.
Zelzeleler düşürdü içimdeki çocuğu,
Öyle bir zelzele ki bu, dünyayı kursağına aşırır.
Sevdiceğimin haberi yok, nereden bilsin?
Haberi olsa yönünü kaybeder, feleğini şaşırır.
Beynimde bir zangoç, en ücra köşeleri buluyor.
Tamam, duyuyorum seni, yeter diyorum.
Yok diyor ısrarla karşımda, öğreneceksin.
Kendimi bir anda nurla kaplanarak buluyorum.
Gözlerim kamaşınca, neyi öğreneceğimi anladım.
Bir ağaç var karşımda, olabildiğine özgür.
Dallarında birkaç resim var, arkasında da imzan,
Haklısın belki de, sessizlik en güçlü sözdür.
Elimde bir madalyon, ipini döndürüyorum.
Sarılıyor elime, geri açtıkça paslanıyor.
İki taraflıymış bir de, paslarda bir silüet var.
Döndürünce ardını, canlarım katlanıyor.
Artık yekpare bir bedene sığabiliriz.
Sonu mutlu gibi duruyor lakin,
Kim neden kanacakmış ki bunlara, biz aynı mıyız?
Zira aptallaşması garip bir akilin.
Yanıtlaman gereken çok soru var, gün ışığım.
Kime akil, kime aptal diyeceğiz?
Yazı ve tura olup madalyona bağlanacağız.
Aynı kalmasak da, yarımları gezeceğiz.
Bir alarm sesi, bir de kapanmış perdeler.
Uyanmayı kim öğretti bana, neredeyim?
Dediklerine göre sonunda uyanmışım uykumdan.
Kalmışsa azıcık ömür, sana ekleyeyim.
Uyudukça kısalıyor sanki dünyalar.
Göz altlarımda da bir dünya başlıyor.
Kömür gözlerine son bir kez bakmak istedim.
Çünkü bu kalp yarımıyla atmaya başlıyor.