4
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
257
Okunma
DÖRT YENİ ŞİİR, DÖRT ŞARKI.
I-YAĞMURLU ŞEHİR
Bir sokak lambası sönmüş,,
Camdan içeri hüzün sızıyor.
Çatılardan süzülen su
Sanki senin sesin gibi
Durup durup içime düşüyor.
Kaldırımlar ezberimde,
Ama adımların eksik.
Sen bu şehirden geçtin mi gerçekten
Yoksa ben mi seni uydurdum
Her ıslak camda?
Bu şehir seni unutmadı,
Adını bilmeden hatırlıyor.
Yağmur her şeyin üstünü örtüyor.
Ama seni değil,
Bir tek seni saklıyor.
Bir kafe camından baktım hayata,
İçerisi kalabalıktı, dışarısı bendim.
Bir yudum kahve kadar kısaydın,
Soğusaydım, unutulsaydım belki
Bir film gibi geçti içimden adın,
Her sahnede biraz daha eksildim.
Hiç konuşmadan oynanan roldü bu,
Sen susarken ben de sustum,
Ama fonda hâlâ sen varsın.
Bu şehir seni unutmadı,
Adını bilmeden hatırlıyor.
Yağmur her şeyin üstünü örtüyor ama
Seni değil sadece,
Bir tek seni saklıyor.
Biri sevmiş seni buralarda,
İsmini rüzgâra yazmış.
O ben miydim, sen miydin
Yoksa sadece
Yağmur muydu aramızdaki?
Yağmur dinince bile
Sen hep yağarsın içime.
Bu şehir kurusa da bir gün
Ben ıslanırım seninle...
II-UNUTAN ŞEHİR
Güvercinler uçmuyor bu meydana
İnsanlar yüzlerini unuttu
Adresler kayboldu, sokaklar sustu
Şehir yavaşça içine kapandı
Bir sigara paketi gibi gece
Dökülüyor içinden eski hayaller
Ve sen…
Kimsenin hatırlamadığı
bir isme benziyorsun
Bu şehirde aşk yarım kalıyor
Cümleler başlamadan incitiyor
Bir posta kutusunda kaldım ben
Adı silinmiş, dili yanık bir mektupken
Ve sen…
Bu gece en eksik yanım gibisin
Rüzgâr esiyor, dokunmadan geçiyor
Dallar kurudu, bahar gelmiyor
Kimse yüreğini açık bırakmıyor
Çünkü kalmak, en çok canı acıtıyor
Duvara yaslanmış biri sessiz
Bir kadın yürüyor saate bakmadan
Ve bir lamba var köşe başında
Kime yandığını hatırlamayan...
Bu şehirde aşk yarım kalıyor
Cümleler başlamadan incitiyor
Bir posta kutusunda kaldım ben
Adı silinmiş, dili yanık bir mektupken
Ve sen…
Bu gece en eksik yanım gibisin
Belki bir gün…
Unutan bu şehir seni hatırlar
Ve ben…
Sana hiç gitmemiş gibi bakarım
Bu şehirde aşk yarım kalıyor
Cümleler başlamadan incitiyor
Bir posta kutusunda kaldım ben
Adı silinmiş, dili yanık bir mektupken
Ve sen…
Bu gece en eksik yanım gibisin
III-YALNIZ ADAM
Ben buradayım,
şehrin tam ortasında.
Gözlük camımda çatlak,
En az kalbim kadar kırık.
Cebimde unutulmuş bir sinema bileti
Ve artık geri gelmeyecek bir bakış
Bir duvar yazısı gibi geçiyorum hayattan
Boyası akmış, harfi silinmiş
Kimin yazdığı unutulmuş
Ama izleri hala kalmış
Sessiz sokaklar dinliyor beni
Adımlarım kayıp, yankısı eksik
Ve ben…
Kaybolan zamana tutunuyorum
Sen bana hiç bu kadar yabancı değildin,
ama şimdi sokak lambaları bile adını unuttu,
gölgem paramparça, rüzgârda savrulan yaprak gibi,
adımı duyduğumda başka bir sesin içinde kayboldum,
belki o bendim,
belki de hiç doğmadım.
Bir radyo açılıyor uzakta
Bir şarkı başlıyor, kimse dinlemiyor
Çünkü şehir artık
Fon müziği bile istemiyor
Bir çay içiyorum,
Karşı masada oturan boşlukla
Bana seni anlatıyor
Gözleri yok ama bakıyor
Susmak bazı kentlerde
Konuşmaktan daha kalabalık
Ve ben…
O kalabalığın içinde yalnızım
Sen bana hiç bu kadar yabancı değildin,
ama şimdi sokak lambaları bile adını unuttu,
gölgem paramparça, rüzgârda savrulan yaprak gibi,
adımı duyduğumda başka bir sesin içinde kayboldum,
belki o bendim,
belki de hiç doğmadım.
Kaybolan sesler, unutulan isimler
Her köşe başında bir hüzün gizli
Ve ben,
Sana en çok benzeyen yabancı
Sen bana hiç bu kadar benzememiştin
Sokak lambaları bile yüzünü unuttu
Gölgem başka yöne düştü bugün
Kendi adımı başka bir adamda duydum
Belki de o bendim,
Belki de hiç olmadım
IV-SON SAHNE
Unutulmuş bir film gibiydin sen
Gözlerin kayboldu, perdede birer birer
Anılarımız karardı karanlıkta
Şehrin sessiz sokaklarında
Sesini duyamadım,
Yalnız kaldım o eski koltukta
Sessizlik içinde boğuluyorum
Tozlu sayfalar arasında zaman
Ve ben,
Hala o filmi izliyorum
Senin adınla başlar her sahne
Ama hiçbir zaman bitmez.
Görüntüler bulanık, kelimeler eksik
Ben hep o perdede kaldım.
Bir sahne arkası vardı,
Ama biz göremedik hiç.
Sadece gölgeler oynattık,
Ve ışıklar sönerken,
Sen çekip gittin,
Son filmin, son sahnesinde.
Yalnızlık sarar dört bir yanımı
Sinema koltuğunda kalan ben
Her replikte biraz daha kaybolurum
Sesini özlerim, ama sen bilmiyorsun.
Yitip giden zamanın içinde
Bir sahne kalır aklımda
Ve ben,
O sahnede seni ararım
Senin adınla başlar her sahne
Ama hiçbir zaman bitmez.
Görüntüler bulanık, kelimeler eksik
Ben hep o perdede kaldım.
Bir sahne arkası vardı,
Ama biz göremedik hiç.
Sadece gölgeler oynattık,
Ve ışıklar sönerken,
Sen çekip gittin,
Son filmin, son sahnesinde.
Perde kapanırken ardımızda
Kalan sadece sessizlik ve boşluk
Ve ben,
Tekrar başlatmak istesem de filmi
Ama sen yoksun artık
Senin adınla başlar her sahne
Ama hiçbir zaman bitmez.
Görüntüler bulanık, kelimeler eksik
Ben hep o perdede kaldım.
Bir sahne arkası vardı,
Ama biz göremedik hiç.
Sadece gölgeler oynattık,
Ve ışıklar sönerken,
Sen çekip gittin,
Son filmin, son sahnesinde.
5.0
100% (13)