Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
murattali
murattali

Enkaz

Yorum

Enkaz

1

Yorum

6

Beğeni

0,0

Puan

130

Okunma

Enkaz

Bir yerin enkazını kaldırmadan, başka bir yerde temel atmak zor iş.
Çünkü bazen insan, kendi yıkıntılarının içinde o kadar uzun süre kalır ki...
Yeni bir pencere açmayı unutacak kadar alışır karanlığa.
Dış kapıyı tamir etmekle geçer yıllar, oysa içinde bir masa kurmak ister.
Ama her seferinde bir gıcırtı duyar eski tahtalarda ve geri döner.
Üstelik ne zaman uzaklaşsa, geride bıraktığı eksiklikler suçluluk gibi yapışır yakasına.
O yüzden düş kuramaz bazıları; çünkü düşmeden önce tutması gereken eller vardır.
Ama o eller... çoktan başka hikâyelere sarılmıştır.
Zaman geçer.
Ve sen, bir şeyleri yoluna koymaya çalışırken, kendi yolundan saparsın fark etmeden.
Başka hayatları düzeltirken, kendi hayatın kıyıda bekler.
Bir sandalyeyi çekip oturamazsın mesela, çünkü hep biri için ayakta durman gerekiyordur.
Kendi hikâyeni yazamazsın, çünkü ön söz hâlâ tamamlanmamıştır.
Ve bazen… bazen bir cümleyi bitiremeden susarsın, çünkü o cümle bir başkasının suskunluğuna çarpar.
Sonra bir sabah, aynaya baktığında fark edersin:
Yıllar geçmiş.
Sen hâlâ aynı odadasın.
Kırık camlar değiştirilmiş, perdeler yenilenmiş, ama manzara hâlâ aynı.
Çünkü dışarısını kurmak için, içeride neyin yıkıldığını bilmek gerekir.
Ve sen... o iç yıkıntıyı hiç konuşmadın.
Ama artık yavaş yavaş bir şey değişir içinde.
Kırmadan değil, izin isteyerek değil bu defa kendin için bir şey yapmak istersin.
Bir duvarın yerine bir pencere açmak gibi.
Yıkılmış evin tuğlalarını, yeni bir hayatın temeline taşımak gibi.
Kimseye söylemeden, kimseyi incitmeden.
Sadece kendine borçlu olduğunu hatırlayarak.
Bir gün yolda yürürken fark edersin:
Yanından geçen herkes bir yere yetişiyor gibidir.
Seninse içinde bir geç kalmışlık hissi…
Sanki herkes çoktan kurmuş sofralarını, çoktan başlamış konuşmaya ve sen hâlâ ayakkabılarını giymeye çalışıyorsun.
Davet edilmediğin bir şenliğin kapısında beklersin.
Oysa kimse dışlamamıştır seni.
Sadece sen, kendini çağırmayı unutmuşsundur.
Bir şey eksiktir hep.
Eşyalar yerindedir, günler sıradadır, takvim doğruyu söyler ama sen yanlış zamandasındır.
Çünkü ruhun hâlâ eski bir mektubu açıp duruyordur her sabah.
Çünkü her “yarın” dediğinde, bir “dün” ağır ağır omzuna çöker.
Sonra bir sabah uyanırsın.
Güneş doğduğu halde ısıtmaz.
Çünkü artık anlarsın:
Evi dışarıda kurmak yetmezmiş.
İçeride bir yuva olmadan, dört duvar sadece yankıymış.
İşte o gün, yeni bir alışkanlık edinirsin:
Kendi adına düşünmek.
Kendi adına beklemek.
Ve en zoru… kendi adına affetmek.
Hiç gelmemiş sözleri, hiç sorulmamış soruları, yarım kalmış bakışları…
Hepsini bir avuç toprağa gömer gibi içinden uğurlarsın.
Çünkü devam edebilmek için bazen vedalaşmak gerek.
İlla insanla değil.
Bir duygu, bir beklenti, bir hiç gelmemiş baharla…
Ve bir sabah daha gelir.
Bu kez pencereyi açarsın.
Cam buğulanmamıştır artık.
İçeriden dışarıya bakan biri vardır şimdi “kendin”
Artık o masa kurulabilir.
Geç de olsa.
Eksik de olsa.
Hatta yalnız da olsa.
Çünkü bu kez sofrada bir yer vardır.
Senin için.
Ve o yer… en kıymetli yerdir artık.

Paylaş:
6 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Enkaz Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Enkaz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Enkaz şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
M.Y.
M.Y., @m-y
30.7.2025 18:02:45
Bir çeşit terapi yazısı.
Farkındalık.
Görünüşte mutlu final, daim olsun.
Saygılar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL