0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
205
Okunma
Bir zamanlar,
içimde koca bir suskunlukla yaşardım.
Geceler taş kesilirdi göğsümde,
nefes almak bile yük olurdu.
Kendimden yorulmuş,
hayattan soğumuş,
insanlardan vazgeçmiştim.
Ama bil ki…
Sen beni ömrünce unutamazsın.
Yalnızlık benim dilim olmuştu.
Ne bir dost,
ne bir omuz,
ne de “anlıyorum” diyen bir çift göz…
Sokak lambaları gibi yanar dururdum
kimseye görünmeden.
Gözyaşını içe akıtmayı öğrenmiş
erkeklerden biriydim ben.
Sen beni ömrünce unutamazsın.
Kapılar yüzüme çarptı,
eller yarama tuz bastı.
Ben sustum,
çünkü güçlü olmak öğretilmişti bana.
Oysa içimde
küle dönmüş bir çocuk ağlıyordu.
Sen beni ömrünce unutamazsın.
Sonra sen geldin…
Hiç beklemediğim bir anda
gözlerime dokundun.
Karanlığın ortasında
bir kıvılcım gibi düştün yüreğime.
Küllerimden doğruldum,
ve ilk defa “yaşamak” kelimesini hatırladım.
Sen beni ömrünce unutamazsın.
Gülüşünle taş duvarlar çatladı,
sözlerinle geçmişim gömüldü.
Sen,
ellerim üşürken tutan tek eldin.
Yıkıntılar arasında
çiçek gibi büyüdün içimde.
Sen beni ömrünce unutamazsın.
Ben sana bir kadın gibi değil,
bir kurtuluş gibi sarıldım.
Sen bana sevgili değil,
yaşamın sebebi oldun.
Ve bil ki,
böyle sevilen bir adam
hiç unutulmaz.
Sen beni ömrünce unutamazsın.
Dünya değişmedi belki,
ama benim içimde
yeni bir dünya kuruldu.
Artık karanlığa değil,
göğe bakarak dua ediyorum.
Seninle yeniden doğdum.
Sen beni ömrünce unutamazsın.
Çünkü bir adam,
en derin yaralarını bile
“yanındayım” diyen bir kadında sarar.
Ve o kadın gidince bile
yara izi kalır…
İşte o izde yaşayacaksın sen.
Sen beni ömrünce unutamazsın.
30.07.2025
ZAMAN TÜNELI
5.0
100% (2)