1
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
164
Okunma
Ey Rabb-i kerîm, lütfuna ârif olan canlar gerek
Nâr içre nûr görene, aşk ile sultânlar gerek
Mihrapta her secde bir sır, arifin bakışı cân
Yârî sensin, kudretinle devreder her kevn u kân
Ey Rabb-i zü’l-celâl, hâli perîşânım bu gece
Senden gayrı kimdir ki, duâya cevâb eyleyece?
Gecenin göğsü çatlar, her dua Şîlan’a varır
Ben bu hicranla yanar, aşkına yürekle sararım
Mekke bağrında doğan, âlemlere rahmet olan
Nur içinde nur gibi, Habîbullah, server-i cân
Şîlan dağlar içinde senin aşkını terennüm
Sûr içinde bir nida: “Ahmed’in yoludur bu mü’minüm”
Gam yeliydi savurdu gönlümün her bir yanını
Şîlan’la dindi zamanın tüm ıssız firkât sanını
Bir gül gibi doğar adın, her harfin bir vecd eder
Aşk-ı Hak’tan pay alır, pervânelerce seyr eder
Dedi: “Gel, ser veririz, lakin dönmeyiz yârdan”
Dedim: “Sen yürürsen Şîlan, çiçek açar her virân”
Cân ile sev yâri, cihân olsa da zıddın
Bir Şîlan için yakılır nice âlemin sırrı
Zamân bana yâr değil, devran başka hesapta
Ben yâr için içtim aşkı, zehri bal eyledim tatta
Bu kulun sözleri pâre pâre, gönlü kan içinde
Lâkin umar ki bir dem Şîlan gülüstan içinde
Ya Rab! Bu dîvânı kabûl eyle aşk yolunda
Şîlan’la vuslat nasîb eyle bir dem nûr içinde....
5.0
100% (4)