3
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
343
Okunma

Gözlerimiz daha bakışmadan,
ruhlarımız sevişiyordu.
Bu aşktı...
Kaşına, gözünü değil;
özüne derinden
ve beklenmedik
bir sevgi kıvılcımı düşüşüydü bu.
Benim kollarım senin boynunu,
başım göğsünü arıyordu
sımsıkı sarılmak için...
Sen de benim omuzumu özlüyordun,
yükünü paylaşıp hafiflemek için,
ve dizlerimin yastığın olmasını diliyordun.
Gece boyunca uykusuz kalmanın,
Temmuz ayının ortasında
üşüyüp sıtmalanmanın sebebi;
yastıksız, yorgansız,
çırılçıplak ortada kaldığın içindi.
Eğer tüm bunlara susmayıp
kulak verirsek,
çığlık çığlığa bağıran
bir yangın çıkaracağız.
Susmalıyız, haklıydın.
Sarhoş numarası yapalım,
tüm konuşulanları unutalım.
Seninkilere eş değer,
olgunlaşmış gönlümde
çürümüş acılarım var benim...
Ben senin ağrını susturup
dindiririm ama
sen gönlümde kalan
tertemiz tek pencereyi kırıp
kış kıyamete mahkûm edersin beni.
Susmalıyız, Delbar...
Şimdi bunların ne yeri,
ne de zamanı...
Biz bu aşkın kahramanları
olamayız.
Sana kötü bir haberim var:
Hani sen "bu aşk değil" demiştin ya!
Oysa bu,
tam da aşktı, Delbar...
Hamdiye Osman (Hadsiz Kalem)
5.0
100% (6)