0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
55
Okunma
Al bayrağa yemin
Bayraksız gökyüzü yetim kalırmış,
Şehitsiz vatan da sessiz ağlarmış.
Bir yiğit düşerse toprağa yarın,
Bir sancak yükselir onun ardından.
Kurşun değdi mi ten sızlar elbet,
Ama sancağı gören susar, minnet.
Bu can değil mi vatana emanet?
Alnım ak, kefenim hazır elbet.
Bir seccade taşta, bir dua dildedir,
Şehidin duası göğe yükselir.
Toprak susar, bayrak dile gelir
“Bu yurt bize yâr, bize mezardır.”
Ben o kınalı kuzuyum dağlarda,
Adım geçer mehterin çağrısında.
Her adımda al renk var ayakta,
Destan yazılır kanla, ağıtlarla.
Ay yıldız gökteyse başım dimdik,
Yaralı olsam da yürürüm bitik.
Bir selâm yeter cephede birikmiş
Yolum vatandır, gözüm huduttadır.
Künyem boynumda, silahım elimde,
Yeminim var; ölürüm de dönmem geriye.
Kurşun değil, ihanet yaralar beni
Bayrağa uzanan eli yakarım önce.
Kışın soğuğu, yazın sıcağı,
Hep bayrak altında bekler ocağı.
Bir evlat giderse cepheye doğru
Anası dua eder, gözyaşıyla dolu.
Çocukken sarıldım al bir beze,
Şimdi kefenimdir vatana gizlice.
Gönlümde sancak, dilimde tek ezgi
“Ne mutlu Türk’üm” derim her nefeste.
Gökten düşse yıldız, yere inse ay,
Bayrak inmedikçe dünya dönse say.
Bir ömür yansa da bu sevdaya pay
Vatan aşkı canda kalır, tükenmez kolay.
Ve bir gün son selam gelir posta,
Bir bayrak sarar bedenimi dosta.
“Vatan sağ olsun” der anam duada
Ben al bayrakta yaşarım sonsuza.
Hakkı kalabalık