0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
115
Okunma
Selvi boylum.. Adını her anışımda
Bir gönül suskunluğunda yitip gidiyor ömrüm,
Gözlerim, bilmediğin bir hüzünle mühürleniyor sana.
Ve her anımsadığımda,
Bir ateşin külünü bekleyen sübhan gibi,
Hasretle savruluyorsun gönlümün kıyılarında.
Uzak bahçelerde solmuş gül kokuları geliyor burnuma
bir başka zamandan çıkıp geliyorsun aklıma..
Geçmişten kalma güzel bir hatıra gibi,
Sallanırken ismin dudaklarımda,
Her gece düşlerim seni sarıyor,
Sinemin sol yanına.
Yürüdüğüm yollarda seni bulmak isterken,
Bir bilsen kaç bahar, kaç güz geçiyor bihaber senden.
Yokluğunda ne mevsimlerin sıcaklığı dokunuyor tenime,
Ne de geceler içimdeki hasretini sarıyor düşlerime.
Boğazımda yokluğun düğüm düğüm hıçkırık oluyorken
Selvi boylum, yine hasretin kalıyor senden bana geriye.
Olmadığın sabahlarda
Güneş yarım doğuyor pencereme.
Kapı önünde bekleyen suskun bir çocuk misali,
Bir adım, bir ses, canımda bir nefes gibi bekliyorum seni.
Olurda bir gün geldiğinde,
Gamzemde beliren sevincim ol diye
Hasretin içime çizdiği seni saklıyorum en derin yerde.
Kavuşmak
Her zaman dokunmak değildir ya
Bazen en derin özlem vuslatın kendisidir.
Sevda dediğin belki de bir ömür beklemektir
Mevsimler gelip geçse de ömrümden
Selvi Boylum Seni beklemek,
Sinemden silinmeyecek bir emaredir.
Ve ben,
Hasretin puslu kıyılarında
Her an gözlerim seni ararken
Her defasında yok olan değil,
Sonsuza dek var olan bir aşkla sevmek istiyorum seni.
Selvi boylum
Gel de dindir hasretimi sar sinene sinemi..
Şiir: Gizemce Gizemli Şiirler
5.0
100% (2)