0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
127
Okunma
önümde bir yol uzuyor
tutunuyorum kayan yıldızlara
yüzünü döndüğünde dolunaya
bulutlar arasından fısıldıyorsun
kayboluyor sensizliğim..
saçlarının notalarına dokunurken parmaklarım
imkansız kimliğin sarıyor dört yanımı
halelerinde belirirken bakışların
kenetleniyor ruhum sonsuz anlarına..
bir kibrit kıvılcımının yangınındayız
götür beni her anlarına..
titrerken gözlerin dokunduğum ellerin
sessiz çığlıklarının itaatkar boğumları
istemezdim asla o geriye kaçışları
yorgundun ve tarifi yoktu kelimelerle
her şeyden uzak ve hiçbir şeye yakın
yok oluyordu birden tüm varsayımları..
yağmurlar düştüğünde gözlerinden
açmıştım yüreğimin kapılarını
ben zaten hiç olamazdım ya
asaletinin liyakatine denk
hiç giremezdim rüyalarının başrolüne..
sen en çok anlatmak istediğim
ve de en çok sustuğum
hercai cümlelerim feda olsun yoluna
her ne kadar beni hiç anlamasan da..
ve o dalından kopmuş solgun çiçek
sessiz bir iç çekişle veda ederken hayatına
geride kalan yılgın izleri betimliyordu kimliği
kim gem vuracaktı sensiz anlarıma?
hangi hayat sahibi can verecekti şu mezar taşına?
hiçliğimle esaretine tutunurken yıllarım
götür beni o can veren bakışlarına..
5.0
100% (2)