ve bir anda belirir sımsıcak yaşlar
hayat derin acılarla demlenir
kararır gökyüzü baştan başa
o son veda ile son sözler söylenir..

nerede kaldı en çok sevilenler
nerede ömrün taze gençliği?
hâlâ yazılmadı o beklenen şiir
sızısı kaldı can kırıntılarında..

teessüf ederek geçmiş zamanlara
unutup var olan her gerçeği
yelken açmak yeni rüzgârlara
bir yaşam arzusu seziyorum dalgalı saçlarında..

sorarım ne yaptın yüzlerce şiir olmak için
neden giydim bu çivili deli gömleğini?
serbest satırlarda esaretimi yazdım hep
seni unuttuğum anlara yandım, aldandım..

belki birkaç cümle ötedesin
kim bilir binlerce sayfa geride
her geçen gün özlediğim gerçeğini de
değiştirmez mahzun veda buselerin..

korkuyorum, ya bir gün karşılaşırsak diye
yine çevirir misin yüzünü başka yöne
tanımazdan gelir misin alaycı tavırlarla
öldürür müsün umursamaz bakışlarınla..?

hayır bu olamaz, yapamam bunu kendime
olamam bir kalbe âşık, çiğneyemem sözümü
ahdim var seninle doğacak güneş
belirecek güzel günler gözlerinde..

ne kadar yazsam, anlatsam boş
ruhuna varıyor tüm yollarım
can kırıntıları eşlik ediyor gözyaşlarıma
seni buluyorum hayalen, sızdığım kayalıklarda..

şimdi şu cesede bir dokunsan dirilip dikilecek karşında
gelmiş geçmiş ne kadar hatrın varsa
hepsi bir olup gösterecek sana sevdasını
sen dingin denizin sessiz gelen dalgaları..

asla unutmam hicvinle dağlarken göğsümü
içime içime dökülen yaşlar acıtırdı benliğimi
sen ki en güzel sevilen kadın
belki hiç hak etmedin değer görmeyi..

nefretle aşkın arasında ki ince çizgideyim artık
hem delicesine âşık, hem yakıp yıkmalı senaryolarım
bu hayatta bir tek sana bağlandım
sakın ha unutma tüm olanları..

madem ki sevgi en kutsal hazinedir
ve gaye-i hayatımın merkezi gözlerindir
n’olursun bir kez bak gözlerimin ta içine
yak, yık ve öldür fakat bir daha asla gitme..!