2
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
518
Okunma

..ben sana/düğüm
düğümüm..
(...)
sen ki;
satır arası bir nokta gibisin..
büyük harfle başlamış olsam,
cümlenin sonunda,
yine seninle
karşılaşacağımı biliyorum.
(.
.
.)
sonramsın/
zifir karanlğımın
içinde..
ve sen,
ezberlerini bozarken
yüreğimin,
bir kelimeyi kıvırıp
dil ucu sadakatimde
ısırıyordum
alt dudağımın içini..
sonramsın/
ve en sonumdasın.
bütün yollarımın
sana çıktığı,
soluğum kesilirken
nefessiz,
bitmemiş sözüm gibi
dökülüyordun
parmak uçlarımdan..
sızarken çatlaklarımdan
ışığın düşüyordu gölgelerime..
parlayan
bir ay ışığı gördüm
teninde..
beni yakan
ateşinin altından.
sen,
sıyırırken
nabzımdaki
hasreti/hararETİ..
ben,
bütün meyveleri
yere dökülmeye hazır
bir mevsim gibi
delicesine dönüyordum
yerimde..
ve şimdi,
yerimizden kalkıp
sözümü alıp
özümüzü
ve közümü
gidiyoruz..
duyuyor musun?
içimizde
eridikçe çoğalan
bir sen/
avuç içlerimize sığan
gölge mi dersin
iki yakamıza yapışan.
yakandan tutup,
otur!
karşıma...
gözümü senden
yüzümü senden
alıp gidiyorum.
sola bak...
-ak...
hangi mevsime
kuş sesleri
böyle dağılır.
çatırdayan
tavan gürültülerine
sağanak,
eksik susmalar bırakıp,
dilersen
yıldırımlar bile serpip
göğüne
gidebilirim.
bilirim,
sen benimle hep!
hep...
kim?
biz...
biz kim?
diye diye...
susup beklediğin
gölgelerin bıraktıkları
taşları avucunda
sıkıp sıkıp
toprağa önce
ve yağmur damlasıyla
suya.
ama...
en çok sana yakıştı
tüm yutkunmalarım
değmiş
meğer sesimin teline!
boğazımda,
sesimi yırtan
zılgıt gibi taşıdım seni.
sen cennetimin
duvalarlarına
örerken.
sırtta bir tutam saç.
akılda dil bilgisi eksik dize
yürekte kırık bir düş
midemde altın eriten asit
kaburgalarımda büyüyen
bir ağaç gibi.
dalındayım yaşamın
kuş gibi.
-sana/
uçup bir gün
çözerim dilimdeki
düğümü...
(...)