0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
175
Okunma
Beyhude çağlar gözlerin
İstisnası duman denizi
Yaprakları alevden sayfayı
Okumak değil, çevirmektir yaşam
Gül, bir ötede kalsın
Islak kaldırımda bir türkü
Az dolmuş su bardağı
Peçetede uğur böceği
Hepsi yarım...
Daktilo kan dolu.
Aşk, tırnakları kovalıyor
Harfler öpsün kağıtları
Teksir, kıvrık masa, lamba sönük
Bir zil sesi, koyun çanı
Irgat üzeri dirlik düzen
Toprağa vurulan dem
Akasya mağrur, aşk hüzün çeşmesinde
Sen bana bakmıyorsun
Gölgemi okşa saçlarım dans eder
Yutkunma nabzımı, gözlerinden başladı keder
Devrik cümleler, iki kalem biri siyah
Kara gövdemde yaz
Bahtiyar cam bardak, duvarda...
Kelepir ışık, güneşe doruk
Gelincikler, sincap, porsuk
Buğday ambarında aşkla yaşar
Sen canan kainatın bahçesinde
Yüzünü saklar ay
Mektup ismini duyunca
İçimde burulur mazi
Akşamdan da olsa razı
Gece masası, şamdan, gülabdan
Tütsünü bekler canan
Ör beni akşam üzeri
Sarılmaya ihtiyacım var
5.0
100% (1)