0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
116
Okunma
Gecenin içinde sen diye yanarım,
Islak bir mektup gibi kalbim elimde.
Adını her harfte biraz daha anarım,
Unuturum sandım da... Hiç unutamadım
Bir sokak lambasında kaldı gülüşün,
Yürüdüğüm her yol sende başlıyor.
Adımlarım sende, gözlerim geçmişte,
Sen geçmiyorsun... zaman geçiyor.
Sabahlar anlamsız, geceler uzadı,
Bir sigara daha... sustu içim yine.
Pencerem buğulu, içim sis dolu,
Sesin bile yankı, özlemin çığ gibi.
Güldüğün yer hâlâ duruyor bende,
Bir kahkahan yankı, bir nefes hatıra.
Zaman mı yalan, biz mi sahiciydik,
Ben her hâlimle sende kaldım o ara.
Çay demlendi, yalnızlık koyu,
Bir masa, iki sandalye, sen yoksun.
Ben oturuyorum, senin yerin hâlâ boş,
Bir derde iki bardak fazla...
Ağaçlar bile sarardı sensiz,
Rüzgâr bile adını unutur oldu.
Ben mi çok sevdim, yoksa
Sen mi hiç durmadın olduğun yerde?
Geceleri yastığa fısıldarım seni,
Uykumda bile adını çağırıyorum.
Bir rüya gibi geçtin mi gerçekten?
Yoksa ben hâlâ uyuyor muyum?
Defterimde sana ait şiirler var,
Ama sen hiçbirini okumadın.
Belki de en büyük sitemim bu:
Ben seni yaşarken sen beni unuttun bile
… çünkü hiç tanımadın.
Aynalara bakamıyorum bazen,
Baktığımda gözlerin var sanıyorum.
Sonra siliniyor yüzün.
Senin olmadığın her şey gibi…
Kaldırım taşları bile seni anlatıyor,
Ayak izlerin düşmüş kalbime.
Ben yolumu unutmuş bir adamım,
Senin çıkmadığın hiçbir yere varamam ki.
Bir telefon çalsa… belki sen,
Ama çalmıyor, ben çalıyorum içimden.
Her suskunluk, adını taşıyor artık,
Her sessizlik, biraz daha ben.
Seni özlemek gibi bir şey bu,
Ne tarif var ne de tedavi.
Bir yangın var içimde ama anlatamıyorum —
Çünkü sen bilmiyorsun ki hâlâ içindeyim.
5.0
100% (1)