1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
125
Okunma
Hayatın yükü, bizce ağır, bizce hafif,
Her yara izini taşır, gizli bir tarif.
Kimi bir sözle açar, kimi bir bakışla,
Kendimize kurarız çoğu zaman tuzakla…
Kin değil içimde büyüyen karanlık,
Sadece anıların izinde bir yankı.
Bağışlarım belki, severim de hâlâ,
Ama unutmam, gömsem de her hatâ.
Sessizliğin içinde çığlıklar saklıdır,
Her gülüşümün altında bir hüzün vardır.
Güvendiklerimle düştüm en derine,
Gölge gibi kaldılar ışığımın gerisinde.
Gönlüm geniştir ama kırılır cam gibi,
Bir kez paramparça oldu mu, zor toplanır geri.
Nice dost görünüp bıçak taşıdı sırtımda,
Sustum, ama unutmadım; kazındı yazgıma.
Sözler değil bazen, susuşlar yakar beni,
Bir veda kadar sessiz, bir gözyaşı gibi.
Affetmek büyüklük, derler ya her zaman,
Ben büyüdüm affettim… Ama unutmadım!
Her adımda taşırım geçmişin izini,
Karanlıkta parlar içimdeki bilge sesi.
Yaralar güç verir, yıkmaz beni asla,
Çünkü düşerken öğrendim yürümeyi zırhla.
Hayat kısa, düşmanlık bana göre değil,
Ama ikinci bir bıçak için de değil kalbim.
Ne kin ne nefret, sadece mesafeyim,
Beni yakanı bir daha yüreğime serpeyim mi?
Son sözüm budur: Sev, ama gözle gör,
Her gülüş masum değil, her dost öz değil.
Unutmam, hatırlamak bazen kalkanımdır,
Hayatın çivisi kırık olsa da, duvarımdır.
@NURAL BEKTAŞLI
5.0
100% (3)