1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1239
Okunma
Sen hiç dili prangalı bir adam tanıdın mı? gördün mü?
Pranganın ağırlığından dili toprağa değer de
Sen hiç o adama şefkat verebildin mi? şefkat ördün mü?...
Kimin geleceğine karanlık düşmesin diye sustu
Kimdi bu adam
Ve
Sessiz sessiz içinden kimi kustu...
Depreminle üstüne çökerttiklerine "of" bile demedi
Çıkardığın yangınla tutuşup kül olurken "tüh" bile demedi
Şu an bile kızmadı, kızamadı, "yuh" bile diyemedi
Demedi sana hiçbir şey
Seni hiç incitmedi...
Dilinde pranga taşımak;
Dünyada kaç dağ var ise hepsini omuzlamak...
Dilinde pranga taşımak;
Hiç durmadan, ara vermeden, usanmadan sızlamak...
Dilinde pranga taşımak;
Adı konulmayan bir bükük yaşamak...
Bak mevsim sonbahar
Yapraklar yere indi toprakla düğünleri var
Üşümeye başladım bile
Sen hala yoksun ve bende prangalar
Baharı yaz ile evlendirdik, sonbahar kışa nişanlı
Sen hala yoksun ve bende prangalar
Senelerin süratini ölçemedim, bilemedim
Sen hala yoksun ve bende prangalar...
Bende birikti tüm felaketler
Deprem, sel, yangın ve diğer afetler
Benden sen çıkınca
Eşittir yokluklar eşittir eksiklikler
Bende sen olmayınca
Eşittir en suskun ama en kuvvetli
Eşittir en prangalı eziyetler...
Ben yokluğunu "köy" zannederdim
Oysa yokluğun koca bir "il"miş
ALLAH seni bir yazmış bana
Birde
Sabredebilecekmiyim diye silmiş...
Gönlüme gönül hazırlanıp biçilmiş
İğnesiz ipliksiz sapasağlam dikilmiş
Prangası "Dünya" olsa katlanırım
Çoban’a Prensesi taa ezelden seçilmiş...
22 ekim 2008
Konya
Çoban m.y.b