“OL” DER HÜDÂ, OLUR
Çağrıdır kurtuluş, bir nida-i cân,
Esmâ ile tüllenür her demde devran.
Secdeye varanın sükûtunda ferman,
“Ol” der Hüdâ, olur, hem de en yegân.
Tövbe bir ihsandır, lütfu Rahmân’dan,
Afv u mağfiretle döner her nâdan.
Günahkarın bile yolu rahmetten,
“Ol” der Hüdâ, olur, hem de en ihsan.
Yüreğe şifadır zikr-i Yâr olan,
Şefkattir kuluna, Rahîm-i Rahmân.
Habîbine aşkı sevdiren her an,
“Ol” der Hüdâ, olur, hem de cânân.
Kelâmullah’dır bize yol gösteren,
Kandil-i ruh gibi karanlık bölen.
Sırr-ı hakîkati lütf ile söyleyen,
“Ol” der Hüdâ, olur, hem de nurdan.
Emr-i Hakk’la titrer arz u semâvât,
Kul boyun eğer, huşû ile hayrât.
Herkes eylemekte ubûdiyyetât,
“Ol” der Hüdâ, olur, hem de vuslât.
Namaz tac-ı ârif, şeref-i âlem,
Peygamber vasıt, imanla mâdem.
Yürek ilâç bulur, olur bir kalem,
“Ol” der Hüdâ, olur, hem de selâm.
Aşk-ı İlâhîdir maksûd-u cânân,
Yâr olan Mevlâ’dır, gerisi yalan.
Kalb-i sâfî ile eyle zikr-i Rahmân,
“Ol” der Hüdâ, olur, hem de sultân.
Her şeyde nizâm var, bu âlemde sır,
Seven Hak içindir, her demde fikir.
Yaratılmış her şey bir kudretle bir,
“Ol” der Hüdâ, olur, hem de nazır.
Umut Mevlâ’dandır, sabır ne güzel,
İsteyip sabırla beklemek ihlâs ile el.
Gönül ile gelen, her hâl ü amel,
“Ol” der Hüdâ, olur, hem de kemâl.
Nefes nimettir, düşünmek hazîn,
Her varlıkta vardır hikmetin izîn.
Kalb gözüyle bakan, görür her incîn,
“Ol” der Hüdâ, olur, hem de serîrîn.