8
Yorum
41
Beğeni
0,0
Puan
609
Okunma
güllere diyorum
anlam yüklemeyi bırakalı epey oldu
annemin dokuduğu
hüzün heybeleri doldu
dört duvar dördü de
gizemini soğutup koymuş önüne
gri beyaz gecenin
tuttu soluğunu solgun ışık
kasığına beton saplanmış
çobansız h’ece
g’az lambalı günlerin özlemi
titrek titrek tütmekte zaman
oğlum dedim ona
miyav dedi kulağıma
önce uzak durdu’k
baktı’k kalacağız
ki kalmışız biz bize
usul usul geldik diz dize
müşfik pençelerin darbesine
direnirken didelerim
su yoktu
ışık vardı önce
dağların tepelerine
sonra ovalara
ağaçlara
çiçeklerin en küçük yaprağına varana
pay etti katığını
sabahın günyüzü
d ü ş e b i l i y o r i n s a n
kaç kere öldüğümü bilmiyorum
uyarıma düşen
cevapsız suallerin hançeriyle
dedim sana Yunus
eğriyi düzeltemezsin
içtiğin suyu bulandırmasınlar yeter
kızgınlık geçiyor da kırgınlık bitmiyor
onu nereye koyacağız
dedi Yunus
o yüreğimizin en karanlık odasında
uzun bir konukluk yaşayacak dedim
ağız birliği etmişçesine
susma eylemine geçti
dudakları zamanın
ellerimle yuğdum
karanlığa açılmış gözlerini
uzaktan uzağımdan
salınmış selam gibi
başım gözüm üstüne hayat...