8
Yorum
41
Beğeni
0,0
Puan
536
Okunma

ikili oynuyor bu yolculuk bana
bir yanım taze incir tatlılığı
bir yanım derin derin Eğe
hayatla bir randevum olduğunu sanmıyorum
ama geldi hem de vaktinde
üstüme üstüme geldi üstelik
sonbahara imrenmişken rengim
düş tutulmasında gerçeklerim
hem yaprak dökmekteyim utangaç
hem tutulmaktayım dalına direncin
yumuşacık pamuktan
yağlı urgana dönüşen şu yolların
ardıma bıraktığı kimliksizliği
kavrayamayacak kadar kızıldım
ussuz üstelik
elime geçirdiğim aydınlık ne varsa depoluyordum karanlığı boğmak için
bir demet yıldız
yeni uyanmış ay
doğmaya sayılı saatler kala
gözbebeği büyümüş güneş ve elbette ki
dağların tepelerinden yuvarlanıp
bozkırın kalbine düşen soluk güz nefesi
dünya ey
sol elimle salladığım beyaz bayrağa
sağ elinin işaret parmağıyla bastığın tetikten çıkan kurşunun yarası
Alamut gibi büyür içimde
bütün barışların sahte fedai
sarıp sarmaladığım bir deniz gibi
kopar içimdeki köklerini yanılgımın
söz sana kıskanmayacağım
nefes nefese seviştiğimiz anların
alın terini
tılsımlı kahramanlar da yaratmayacağım
dünya ey
anlat bana mucizeni
bir derinliği olmadığını da
dibinin cehennemin...