0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
171
Okunma
Gözlerin uzaklara takıldı, biliyorum.
Ben gitmedim,
sadece, kalamadım.
Aynı anda sevdik,
aynı anda
küle döndük.
Sessizliğe gömülen bir “gitme” kaldı geriye.
Mesafeler duvar gibi örülmedi,
taştan değildi
ama yine de geçilmedi.
Adımlar
geri dönmeyi değil,
unutmayı öğrendi.
Bir sabah ayazında
sözlerin kırılgan bir cam gibi
buzdan bir hüzünle silindi:
‘Kimmişim ki ben,
sevmeye bile değer değilim?’
Her dokunuş,
bir ömrün üzerinden silindi.
Ve evet,
dolu dolu yaşanacak anlarımız olabilirdi.
Ama artık
ne bir bakış
ne de bir ihtimal kaldı.
Vazgeçmeliyiz.
Geç kalmış bir son gibi
her şey gibi bitti.
Düşlerimizi
sessizlik kemirdi.
Ben ise
yalnızca bir gölgeydim artık,
kendi suskunluğumda yankılanan.
Zaman,
bir takvim gibi silindi içimden.
Ama hâlâ aynı yerdeyim.
Bekliyorum.
Sadece seni değil
kendimi de.
Sözcükler tükendi.
Yutkunmalarımda boğuldu hatıran.
Gözlerimde son damla
inatla direnirken,
ölümüm
soğuk rüzgârda
adını fısıldadı.
Ve sen,
mezarımın başında bile susuyordun.
5.0
100% (1)