1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
130
Okunma
Sessiz bir günün akşamıydı o gün,
Ama gönüllerde vatan aşkı,
Yüreklerde Çanakkale’nin cesareti vardı.
Başkomutanın emriyle,
Yer ve gök bir oldu milletin direnişiyle.
Sanki diyordu bu halk ecdadına:
"Rahat uyu sen, torunların ayakta!"
İnledi karanlık gecenin sessizliği,
Her şehirde, her sokakta
Duyuldu kahramanların
Hainlere korku salan haykırışı.
O gece, tarih yeniden yazıldı.
O gece, Çanakkale yeniden yaşandı.
Milletimin aklında tek bir düşünce vardı:
Ya istiklal, ya ölüm! Allahu Ekber!
Bir anda yer, gök ay yıldız oldu.
Ezanlar yükseldi semalara.
Şehitler gökyüzünde nöbete durdu.
Geçit vermedi hainlere
Ecdadın torunları…
Sen ki bayrağımın nöbetçisi,
Sen ki namusumun bekçisi,
Sen ki vatanımın gözdesi...
“Kışlana dön Mehmedim!”
diye haykıran millet,
Senin destan yazdığını gördü o gece.
Türkiyem bir kez daha tarih yazdı,
Hain batı ise yalnızca seyretti.
Her köşede bir kahramanlık destanı doğdu:
"Bu vatan bizim! Ezdirmeyiz, böldürmeyiz!"
Ellerinde bayrak,
Gönüllerinde şehadetle,
Kurşunlara yürüdü milletim,
Korkusuzca...
Her düşen can,
Göğe bir yıldız gibi yükseldi.
Her yaranın üzerine,
Bir şehitlik madalyası takıldı.
Ulubatlı Hasan ruhuyla
Şaha kalktı yiğitler.
Komutanının emriyle,
Tereddütsüz yürüdü düşmana karşı.
Kendi canı pahasına,
Kendini kurşunlara siper eden
Bir yiğit vardı ki...
O gece bir devri kapattı,
Yeni bir çağ açtı:
ÖMER HALİSDEMİR!
Ey şanlı hilal!
Sen göklerde dalgalandıkça,
Susmaz ezanlar, düşmez bu bayrak!
Ezan için, bayrak için, vatan için
Gerekirse yine yürürüz
El ele, omuz omuza, arşa!
Ne mutlu Türk’üm diyene!
Erkan ŞEREMET
5.0
100% (3)