Görmediğime inanırsın gaib
Her adımda yüzlerimizi güne döven
Sırıtık demirciler durağı
Gitmediğine, tutmadığına elini
İnanırsın doğduğundan beridir susanların anlattıklarına
Gözlerinde pencereler
Kalın kalın perdeler

Bir atadan gelse de şu uzundan yol
İnsan mesafelere yetim ve öksüz
Bir göğüse karış aralığı esen fırtına
Savrulan kumların kavruk ezgisini
Su bazlı duvarlar duyurur ya
Yıkılmazsın da su akar saçlarından
Çatın gecenin kubbesi

Hep birlikten bahseden taş kürsüler
Taşlar doğurarak taşlara göçer giderler
Zorlaşır kök vermek, zorundalaşır
Nefes almam, nefes vermezsin
Soluksuz bir imtihan koşturur çocuksuz
Olanlar yağmur giyinir kat ve kat sağır aba
Sen toprağı çıplak bilmezsin böyle

Duymadığına inanırsın fısıltıya
Rüyana bile gelmeyene
Kabuslar kilit olmuşken düş kapılara
Sızanlar çatlaklardan gerçekler
Bir çift yumuk gözün serçeli önsözünden
Gözleri gelir inanmazsın
Uzakları mesken tutmuştur
Hatırlı kahveler



Ş