Bu gece de geldi çattı.
Perdeler durgun...
Ses seda yok kimseden.
Sabahki haykırışlar semayı aştı.
Tecellisi mi bu varoluş gölgesinin,
Yankıları sis gibi beldeleri sardı.
Kuruyuşun işidir belki;
Belki tekrardan filizlenmenin,
Belki temiz bir sayfanın,
Ya da yırtılmak istenen hoyratça...
Bilmiyorum ama hissediyorum,
Düş değil bu...
Evet eminim, ama her şeyimle istiyorum düşlemeyi;
Gecenin ketumluğundan, düşleyebilenler kaçtı.
Fakat yok, olmuyor...
Tadıyorum hala sabahın bayatlığını her yerimde.
Ve acıdır ki bütün bir bayatlık bu,
Binlerce yıllık.
Binlerce yıldır onca insan o bayatlığı tattı.
Sakın ha karıştırmayın!
Şarap değildir...
Tadanlarda da akıl dağ değildir.
Ondandır bazı şeyler ya...
Boşverin savrulmayı, o şeylere sığınanlar yaşadı.
Boşverin...
Boşvermek revaçta.
Hanginiz uyudu, hanginiz uyuyacak, hanginiz dimdik ayakta...
Bilmiyorum ama hepinize iyi geceler.
İyi geçen geceler, tatlı düşler...