3
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
632
Okunma
Kusurumu mazur gör gönlüne gam düşmesin.
Şair diye hayattan destur aldım sen yokken.
Kurudu boğazımda can ilmeğim kaç sene,
Kerbela çöllerinde susuz kaldım sen yokken.
Kem gözlerin önünde nice şiir çığırdım.
Mecnun oldum her sesi Leyla diye çağırdım.
Meryem oldum biçare İsa’yı ben doğurdum,
Dillerde ar bilmeyen bir kul oldum sen yokken.
Bir gün olsun dert ile bir kere ah etmedim.
Arz-ı halim harici yerde semah etmedim.
Ne beddua ne lanet ne de eyvah etmedim.
Sen boşaldın gözümden senle doldum sen yokken.
Karakoç’a özendim ömrümün baharıydı.
Her şiir yokluğunun yangının harıydı.
Ne adın Mihriban’dı ne saçların sarıydı,
İsmini lügatımda bir sır bildim sen yokken.
Canım yandı elimle kaşıdığım yaradan.
Bilmem kaç gün, kaç hafta, kaç yıl geçti aradan.
Gam, keder, dert, gözyaşı geldi bir bir sıradan,
Hatrına her birine dönüp güldüm sen yokken.
Sol yan diye bir yer var hiç gitmedi ağrısı.
Yarısı leyl-i bahar, zemheride yarısı.
Mesut’um can çekiştim hasret-vuslat arası,
Kaç kez dirildim yine kaç kez öldüm sen yokken.
Mesut ALTUNKAYNAK
Not:
Şiirde geçen
"Ne adı Mihriban’dı ne saçları sarıydı" sözü merhum Abdurrahim Karakoç’a aittir.
5.0
100% (8)