3
Yorum
33
Beğeni
0,0
Puan
438
Okunma
Gölge ve ışığın birbirine karıştığı o yerde,
Zaman bir anlığına durdu.
Gece, yalnızlığın soğuk nefesini,
şehrin ıssız sokaklarına üfledi.
Unutulmuş bahçenin gri sabahlarında,
solgun hatıra kelebekleri,
Bir ağacın gölgesiyle hayallerim dinlenir,
-tenimde bir dilim ay-.
Güvercinler,
aynalı gökle suda rüya kırdı
Her akşam al yaranın resmine,
lacivert düşünceyle aktı zaman.
Fısıltısında kızıl bir dağ ki, burada,
kırık dökük hayaller,
hırıltılı rüzgârın onardığı çağ ile
sesime kanatlandı.
Ağrıları içimde büyüyen suskunluğumun buzul nefesi,
ruhumun derinliklerinde uçurum çığlığı.
Üşümeye izin veren öpmelerin yalnızlık davetinde hüznün gölgesi.
Kırgın zaman şehri usulca terk ederken,
dağılır yollar.
Hasretin tozunu bir şiirde toplarım.
Dilimde dönmeyen kelimelerin düğümü.
Ah, feneri sönen ateşin kırık kuşu,
bir intihar rüzgara kapıldığında,
herkesin ve birkaç yalnızın içinde
her seste ve saatte
göç vurur pencereleri.
Nerede aynalar, saklı sandıklar,
anlaşılmayan şeyler?
Zamanın dipsiz kıvrımında inci kırıkları,
yalanın sisli suyunda.
.