5
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
399
Okunma

Sevdim seni…
Bir çocuğun içine sığmayan heyecanında sevdim seni.
Akşama kadar koşup ite kaka oynayan,
Yemeği tek gözü kapalı yiyip
Sobanın kenarında uykuya dalan çocuğun
Yorgunluğunda sevdim seni.
Misket oynamaktan
Başparmağının tırnak şekli değişmiş,
Elleri kirden pişmiş çocuğun
Çatlağında sevdim seni…
Kimseye yük olmamak için
Ekmeğe salça süren çocuğun
Açlığında sevdim.
Her bayram arkadaşlarını toplayıp
Mezarlıkta su satan çocuğun
Susuzluğunda sevdim seni.
Koşarken cebinden gelen
Şıkır şıkır bozuk para sesiyle
Bakkaldan alınan limonata-gofret
Mutluluğunda sevdim seni.
Komşunun dalından erik çalıp kaçarken
Yakalanma korkusundaki telaşta;
Mahalle maçında küfür ederken
O anlık kızgınlığında sevdim seni.
Sigara içmeye yeltenip
Dumanının ele verişindeki mahcubiyette;
Çorabından çıkan parmağını
İçine doğru çekip saklamandaki utangaçlıkta;
Hastalanıp ateşler içinde yanarken
O alevde sevdim seni.
Pantolonuna kemer bulamayıp
Bir ip takışında
"Şimdi çekiştirip durmam,"
Deyişindeki çözümlerde sevdim seni.
Dedesinin yanına oturup
Geçmişten gelen masalları
Gül bakışın ve can kulağınla dinleyişinde sevdim.
En çok da erkenden uyanıp
Yolun köşe başına gözünü takıp
Gurbetten gelecek anne babanın
Hasretinde sevdim seni…
Çocukluğunu içimde yaşatarak
"Gülün Canı" dedim,
"Cangül’üm" deyişinde sevdim seni.
Gittiğin yerde mutlu olasın diye
Allah’a emanet ederek
Sevdim seni.
— Gülcan Şahin
(Bu şiir, anne ve babası geçim için gurbete giden bir çocuğun kalbinden doğdu.
Sevgi, kavuşmakta değil; dedenin masalında, dayının gölgesinde, salçalı ekmeğin sadeliğinde büyüdü. En derin sevgi, beraber yaşanmayan yılların sessiz hatıralarında kaldı. 🌿)
5.0
100% (10)