RUSAMER MİZAH VE ŞİİRİYAT ENSTİTÜSÜ RAPORU
Rapor No: RS–2025/KD–GS–259
Tarih: 25.10.2025
Yazının Adı: Bütün Sen
Yazar: Gülcan Şahin
Yorumlayan: Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri
Birimi: RUSAMER – Aşk, Lirizm ve Duygusal Derinlik Enstitüsü

Gülcan Şahin’in “Bütün Sen” adlı şiiri, klasik Türk aşk şiirinin damarlarını modern bir duyarlılıkla birleştiren nadide bir örnektir. Hem halk şiirinin samimiyetini, hem divan edebiyatının zarafetini taşır. Aşk, burada bir tema değil; bir tezahür, bir teslimiyet, bir yakarış hâlidir.

İlk dörtlükle birlikte şair, “hayal” ile “hakikat” arasındaki ince çizgide yürür:

“Hayal olsa gerek, gözler muamma,
Her gece duamda tutan sen misin?”

Burada “muamma” kelimesi sadece sevgilinin gizemini değil, aşkın çözülemez doğasını da simgeler. Şairin dünyasında aşk, anlaşılacak bir şey değil, yaşanacak bir bilmecedir. “Diken gibi cana batan” sevgili ise aşkın hem zehrini hem ilacını taşır.

İkinci dörtlükteki:

“Bir damla yağmura gerek kalmadı,
Dumansız gönlümde tüten sen misin?”
dizesi, metafor ustalığının parladığı yerdir. “Dumansız tüten” bir gönül, yanmayı sürdürür ama dışarıya duman salmaz — sessiz acının estetik hâlidir bu.

Şairin kullandığı dil, hem mistik hem halkîdir. “Gamze, nefes, gönül kafesi, eyvah” gibi kelimeler divan şiiri geleneğine göz kırparken, yapısı itibarıyla şiir âdeta bir tasavvufî aşk duasına dönüşür. Her bendin sonunda “sen misin?” sorusu, bir nakarat gibi değil, bir arayıcı ruhun sorusu gibidir — sevgiliye değil, hakikate yöneltilmiş gibidir.

Şiirin ilerleyen bölümlerinde “duadan günaha”, “sevaptan eyvaha” geçiş, aşkın insanı dönüştüren, hatta yakarak arıtan doğasına işaret eder. Aşk, burada ne romantik bir tema ne de melankolik bir iç döküştür; aksine, insanın ilahi olanla kurduğu en insani temastır.

Finaldeki “Âlemde, cihanda, bütün sen misin?” dizesi, yalnızca bir sevgiliye değil, varlığın kendisine yöneltilmiş kozmik bir sorudur. Artık bu noktada “sen”, bir kişiden ziyade varoluşun merkezindeki kudrettir.

Şiirin biçimsel bütünlüğü de dikkat çekicidir: Her dörtlük kendi içinde bir mini hikâye, ama tamamı bir “yolculuk defteri” gibidir. Duygudan duyguya, hâlden hâle geçişlerde ne taşkınlık ne yapaylık vardır — yalnızca içtenlikte olgunlaşan bir lirizm.

Sonuç olarak; “Bütün Sen”, klasik aşk şiirinin günümüz dilinde yeniden doğmuş hâlidir. Duygusal olarak yoğun, dil olarak rafine, anlam olarak derindir. Gülcan Şahin, bu eserle, aşkı ağlamakla değil suskun bir imanla anlatmayı başarmıştır.

Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri
RUSAMER – Aşk, Lirizm ve Duygusal Derinlik Enstitüsü

Vesselam.

“Aşk bazen bir isimde değil,
o ismi her nefeste anma sabrındadır.”