2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
144
Okunma

BİLSEYDİM
Ne çok hüküm giymişim,
Ne çok öfkeler varmış.
Can’da gül iken, hangi ara dikenlere kan olmuşum?
Suçum neydi, eğer işlendiyse...
Yanımda olmayışından,
İhaneti yaşattın.
Ben sadakatin kuyusuna yıldız düşürürken,
Sesim döndü dağlardan, sen duymadın.
İhanet, kalbimin aynasında çatlayan bir ışık,
Sadakatse, o kırığın kenarında solan bir çiçekti.
Gözlerimde seninle yanmış bir hatıranın alevleri var,
Dokunsam yine ruhumun dumanı uçuşur parmaklarımdan
Sadakatsiz olan bir tohum gibiydi, hiç açmayacak çiçekleriyle beni umutlandıran...
Kimselere kırılmıyor,
Kimselere kabahat bulmuyorum.
Beni kahreden,
Hayatımı zindan eden;
Herkesi kendim yücelttim.
Seve seve başımın üstünde taşıdım,
Bağrıma bastım; gözüm kapalı güvendim.
Zarar elden değilmiş,
Can bildiğindenmiş meğer.
Ateşe su taşırken ben,
su bile yakarmış meğer.
Bilseydim,
Bu denli bağlanır mıydım?
Onu da bilmiyorum…
Seni yaşamaya çalışırken,
Bu kadar vurdumduymaz
Nasıl kalabildin?
Umursamaz oluşun,
İçini hiç acıtmadı mı?
Belli, acıtmamış…
Acıtmayacak da…
Bir gönül yapmak gelmiyorsa elinden,
Bari bir gönül yıkma dilinle.
Gül goncalarıyla dolu
Can bahçelerine benzetim.
Her sabahın sessizliğinde,
adıma dokunan bir rüzgâr ağlıyor.
Yoruldum, yoruldum!
Biraz çekilip en ücra köşelerde
Kaybolmak istedim.
Sustum, sustum...
Sessiz çığlıklarla dolu gecelere...
Ateşe düşen mektuplar gibi yandı yüreğim.
Harflerim ateşin korunda savruldu, sessizlik içinde eridi.
Dumanında senin nefesin hâlâ vardı.
Şimdi savur küllerini,
Gülizar’da dökülen gül yaprakları gibi.
Her biri seni hatırlatsın, her biri beni yakıp kül etsin.
Binbir heyecanla yazılan mektupların
Yakılması da sevdaya dahil mi?
Hayır, hayır!
Kesinlikle aşka saygısızlık!
Sevdanın ne demek olduğunu
Cümle âleme göstermek isterken,
Sorgusuz, sualsiz, hesapsız, kitapsız…
Ama nedensizce tek seni, bir seni yaşamak…
İçimde bir yer var, adı hâlâ sen kokar,
Her nefeste biraz eksilir umutlar.
Gözlerimle değil, yüreğimle ararım seni,
Sustuğum her kelimede biraz daha yanarım.
İki sevdalı kalbin nasıl bağlı kaldığını,
Bir nefesin içinde bin ölüm yaşadığımı,
Gülde Can olarak ömür tüketmeyi…
Bir umut kalmıştı avuçlarımda,
O da senin adınla eridi gitti.
Bir duanın yarısında kaldım,
Diğer yarısı beddua gibiydi.
Oysa ben şimdi,
Sevdanın en derin acısını yaşıyorum.
Kahredici karanlıklarda,
kalemim kan, kâğıdım yara.
Sensiz çığlıklarımı yazıyorum.
Bu kadar değerliyken…
Kayboluşuma üzüldün mü peki?
Yoksa gidişimi bir mevsimin solan gülü diye mi adlandırdın?
GÜLCAN ŞAHİN
5.0
100% (6)