GÖNÜL DE SUSARSA

Sancılı yüreğin serzenişi bu
O yar selamını keserse şayet
Sevdamın semada direnişi bu
Bir daha uçamaz pusarsa şayet

Acıları tütünle sarıyorum yar
Her nefeste seni arıyorum yar
Küllenmiş ateşten soruyorum yar
Savurur külünü eserse şayet

Kış olmuş ömrüme rol seçer miyim
Yabanın elinde gül açar mıyım
Öldürseler beni vazgeçer miyim
Kırk çakal birleşip ısırsa şayet

Söyle yârim daha kaç yıl seveyim
Bitmiyor ayrılık kime ne deyim
Şu kalbime vura vura döveyim
Sensiz geçen günüm asırsa şayet

Değilim Mihriban ne de Zahide
Bozkırda gül gibi seven vahide
Al canımı gerek yok ki şahide
Seni sevmek cânım kusursa şayet

Koca ömür geçti dolmadı mühlet
Yaşayalım derken bitti muhabbet
Yatmaya razıydım bin yıl müebbet
Yüreğim aşkına esirse şayet

Gökkubbe gürler de yağmazsa eğer
Bağında gülüne değmezse eğer
Yüreğin bedene sığmazsa eğer
Gözyaşım sulasın susarsa şayet

Sus kalem sus artık yoksa kırarım
Gönül had bil sende vurur yıkarım
Seni bir çarmıha alır çakarım
Bağrıma taşları basarsa şayet

Güldecan’ım bu hal soğutur seni
Aşkın değirmeni öğütür seni
Un ufak eder de dağıtır seni
Ahh etmem gönül de susarsa şayet

GÜLCAN ŞAHİN