0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
138
Okunma
"
Yakın tarihi okurken de çocukluğumdan bu yana, bugün de dahil, daima, “İyi ki Hitler döneminde Almanya’da yaşamamışım” diye şükretmişimdir.
Hitler felaketini yaşayan insanlık, bu felaketi bir kez daha yaşamamak için, “Yargı Bağımsızlığı” ve “Anayasa Mahkemesi” kavramlarına sığınmıştır:
Esas amaç, seçimle iktidara gelen yönetimlerin Demokratik Rejim’i tahrip etmelerini önlemek için, bütün eylem ve söylemlerinin Demokratik Anayasa’ya ve başta ifade ve muhalefet özgürlükleri olmak kaydıyla, Temel Hak ve Özgürlüklere uygunluğunu denetlemektir.
İnanıyorum ki Erdoğan/AKP iktidarının yönetim kadroları içinde de, vicdanları ve bilinçleri “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” kavramına göre biçimlenmiş olan çok sayıda insan vardır."
Bu insanlar:
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” dedikleri rejimin, tek bir kişinin duyguları ve düşünceleriyle yönetilen bir “Padişahlık Rejimi”ne dönüşmüş olmasından...
Tarikatların devlet mekanizmasına dahil edilmiş olmalarından...
Ülkenin eğitim sisteminin çağ gerisi hale getirilmiş olmasından ve bütün yetenekli gençlerin geleceklerini yurtdışına göç etmeye bağlamış olmalarından...
Sağlık sisteminin halkın gereksinmelerinin gerisinde kalmasından...
Yargının siyasetin emrine alınmış olmasından ve yaşanan adaletsizliklerden...
Siyasal muhaliflere, medya mensuplarına, sanatçılara, yapılanlardan...
Geniş kitlelerin yoksullaşmalarından...
Yolsuzluk, yoksulluk ve yasakların yaygınlaşmasından...
Hiç mi rahatsızlık duymuyorlar?
Gerçekten ama gerçekten, merak ediyorum! "(Sayın Yazar Emre Kongar’ın 31 Ocak Cuma günü Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınladığı İKTİDARIN VİCDANI adlı köşe yazısından alıntıdır. Yazının tümünü okumanızı öneririm.)
Sığınmış "Ben" ardına,
susup,
korkup,
beklerim inadına;
Diğeri ağzını açsın,
diğeri doğruyu yapsın,
"Ben" pusuda.
"Diğeri" sen kadar benim;
Diğeri senin-benim yerime
konuşsun, sorsun, yokolsun diye
susup-korkup beklediğn.
Übürü; Hani; seni-beni
yıldırıp-susturan
hepimizi "O"gibi yapan,
kendi korkumuz değilmi?
"Siz ya “Tarih” denen ilmi bilmiyorsunuz,
yada gerçek olanı görmek istemiyorsunuz!
Biz
Hepimiz
Adolf Hitler’i yaşadık;
“Yaz Tatiil Kampları” dedi ()
onu ilkin överek-alkışladık,
Böylece eğitimi ele geçirdi,
okullarda tezgahlar açtı,
devlet eliyle gencecik beyinleri yaktı,
bizden gerçek hedefini gizledi;
Uyuduk-uyduk
sonunda belamızı da bulduk.
“Derrnek” diye, “Vakıf “diye
örgütledi partili gençlerini,
“Korucu” dedi silah verdi ellerine,
asker gibi militan eğitti;
Hepimiz, ama-hepimiz peşinden gittik ,
sonunda mahfolduk-bittik.
Farkettiğimizde oyununu
dönüşü yoktu artık bu yolun sonu,
biz herşeyi hafiften aldık:
Bile-bile,
göz göre-göre
“Hitler” gibi bir canavar yaratık."
() İstanbul Valiliği’nin izniyle Türkiye Gençlik Vakfı’nın tüm okullarda “Stand Açma“, „Afiş ve Plakat Asma“, “Konferans ve Sınıf Ziyareti yapma“ izninin veridiği ortaya çıktı.“ 20 Mayıs 2024 günlük Gazete Haberi’nden esinlenerek yazdığım AVRUPA (19) adlı şiirimden alıntıdır. şiirin tamamını ve tüm AVRUPA şiirlerimi okumanızı öneririm.
5.0
100% (1)