0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
190
Okunma
KARADENİZ TÜRKÜSÜ
Çamaşır makinamın bozulmuştur mandalı,
Alacağım elime uzaktan kumandalı.
Bastım bilgisayarın Enter yazan tuşuna,
Aldım cep telefonu ya bir bak duruşuna.
Ceyranlı fırınımın çakmağını çakarım,
Karakış gelse bile katalitik yakarım.
Merdiveni çıkamam, asansöre binelim,
Atariden bezmişim, Çayeli’ne inelim.
Pişirdim yemeğimi düdüklü tencereye,
Kameramı ver bana çıkayım pencereye.
Alınca çay parası Dolar-Mark alacağım,
Tatile gidiyorum, Paris’te kalacağım.
Duraktan aldım taksi, çıkacağım köyüme,
Çekyatı çektim beri, küçük geldi boyuma.
Giderken İstanbul’a ilk kez bindim uçağa,
Renkli teveyi aldım, siyah-beyaz bucağa.
Çanağı ayarlarken telefonum çalıyor,
Bankamatik kartları adamı yakalıyor.
Bizim köye otobüs saat kaçta kalkacak?
Çelik tencere varken bakıra kim bakacak.
Topladım kontenjanı, tele verdim çayları,
Terasa çıkacağım gelince yaz ayları.
Elektrik süpürgesi alıyor tozlarımı,
Mercedes’in önünde yakın çek pozlarımı.
Bulaşık makinası yıkıyor tabakları,
Fritözün içinde pişirdim kabakları.
Cüzdanımda taşımam Amerikan parası,
Dudağımda asılır Marlboro sigarası.
Laptopta internetten feysbukta çetleşelim,
Kimse görmesin bizi, özelde dertleşelim.
Bu gece mail gönder, cepten mesaj at bana,
Fan sayfama beklerim, ekle, neşe kat bana....
Rizeli Halk Şairi Adem İmdat KESİCİ (ÂŞIK HOCA ADEMÎ)