neşesi bir asırdır toprak üstü yer yarılır
yağan
yağmur hacze gelir sanki
mihrabından çıkmadıkça fetvası
yaşam denen duvak kalkar geçer ömür
sorsanız görmedim alemi bir ben körüm
dönüp duran bir
zamanda duran benim
varsa
ölüm gözlerinden kaçıp giden bakışlara kural nedir
bahşedilen bir hüsran fazlasına söz dilenir
madem düşen şehir surlarından asın
sorma tek başına cihana hükmedenler nasıl
aklı selim ve ruhumda büyüttüğüm bir hasımlayım
iliklerim ezberimden kuvvet çalar yine de uzun sürmez yası
haznem dolu terazimde denge
bahşedilen her huzur düşünmeye engel
bilirim kurallarım tanrıdan
bu yüzden huzur yok kurallara uyanların
biterse iyidir