Selamlar olsun
Dedi
Usulca…

Hoş mu
Bilmeseler de
Merak da etmezler
Ki
Nicedir
Ne halde
Ne açılıp solmalarda
Dalında

Çok bilmiş
Seni
İşin gücün bahaneler
Üretmekte ya
Paylaşmak değil
Seri hani

Sahi
Yok muydu
Avuçlarımda, dilimde
Yerince
Güzelliğin

Bu arada
Havadisler vereyim
Buralar gene
Bir yoğunlukta
Bir çoğunlukta
Bir darlıkta
Ayrılanlar, çıkanlar
Arada hastalıklardan
Geri duran, aksayanlar
Baka kalanlar
Öte gidenler
Olanlar , olmayanlar derken
Baya bir
Geçişinde
Dönenceyle
Yenice

Aysel gelmişti bayadır
Ekibe
Nigar gidince
Han oldu tabi
Zuhal abla da ayrıldı
Bir sebep, bir ara
Türkan abla geldi yerine
Anca
Dalyan abi de bir baya
Süzüldü, hastalandı
Şifalar, hayırlar, dileğince

Bir de Ezo ile Gül var
Var gündüzcülerde
Habire bana
Seslenir
Gül, sevdiğinden
Adım atar atmaz
İş haneye

Sonra Sultan, HüdaNur, Sema
Mert var gençlerde
Vardiyasınca
Yerlerinde
Malum
Artık kaç andır
İçmelerden
Gülbahçe’ye
Eser, akar
Yayılır dururum
Kimi yorgun
Kimi solgun
Vakitlice

Yahu dedik ya
Mevsimi yok
Zamanı yok
İklimlerce
Seferlerce
Hancı ve yolcu

Sonsuzluk sende
Beklemek bende
Bilinmeze
…