Ne zaman yanlıştı
Oysa
Ne adın

Gelince
Gelirken
Bir an
Vakti…
Saati…

Belki
Bir ihtimal
Çalarsın yine yontuk kapımı
Vuruverirsin buğulu, kırık pencereme
Ya da öylece
Bakarsın suskunca bir eşikten
Bir yama delikten
Issızca
Sızıp, süzülürken

Ya da bir gölge gibi
Bulut gibi dolanır
Parça parca
Yönlerime

Ya
Bir Tanrı misafiri gibi
Denk
Olur, getirircesine

Belki, bir tesadüfi
Uğrarım dersin
Öylesine geçerken
Öylesi
Esercesine

Yok yok
Öylece kalakalırsın
Bir vitrinde
Bir sandıkta
Boylu boyunca
Gösterişiyle

Olası , uzanmaya, uzatmaya
Yeltenirim elimi de
Belki tutarım avuçlarımda
Belki saçarım apansız
Ya da sarıveririm bağrımda
Sürerim de yüzüme
Kucaklarım sımsıkı
Kundaklarını

Ya da yüklenip
Dili, dilime
Nefesi, nefesime
Yüreği, yüreğime
Öylece karşılarım da
Karışırım
Öyle
Tebessümle yapraklarına

Öylece
Belki…
Belki öperim
Gözlerinden
Ölümü, öper gibi
Bekler de
Sararım
O topraklarını


Ve öyle
Taşırım, taşarım,
Belli mi taşırırım
Taşından tanesine
Yollarca
Rüzgarlarca
Anlarca
Hazanlarını

…