Ismarlama dökülmesi
Beklenemezdi de
Uzun bir boşluktan sıyrılıp
Kararsız bir kayboluştan
İzlerle çarpışıp silemediği
Soluksuz bir kıyaya vuruştan

Avunamayan sancıları arasında
Kıvranıyorken
Tellerinde apansız
Keserken sayıklayışları
Tane ve dikenleri

…..


Zamanın,
Vaktin belirsiz bir dalgasında
Belirsiz bir rotanın ışığında
Dengesiz akıntılarıyla dağılıp
Onu savurduğu çakıllarda
Bulmuştu kanatlarını

Yarı baygın, yarı ayık
Bulanık bir iklim geçişinde
Hatırladıklarını gereksiz hissettiren ardına
Fırlatıp atarcasına dışlayan sulara
Çakılı kalmıştı halkaları

O’nu,
Eleğinden süzülen
O damlayı,
O inciyi
Öbür eş damlasına
Ait olduğunu zannettiği
O sonsuz okyanusa
Emanetle
Usulca
Salıverdiğini
Anımsadı

Sonrasında

“Öyle güzel sevişiyorlardı ki
Çırpındıkları dalgalarla
Dalmaktan korkmadan
Karanlıklarıyla
Öylesine tutkuluydular
Öylesine tutsak yollarına
Öylesine vurgun kabuklarına”

Derin bağlarına
O derin aşklarına
Bağışlayarak akıttı
Dokunuşlarını
Lütuf bildiği kumları savurup
Aldanmış avuçları

Başı düştü
Sessizce
Ve
Uçsuz bucaksız
Sarılmalarına
Saygıyla
Eğildi
Sahnelerine
.
.
.

Eyvallah….