Gökyüzü titriyor, yıldızlar fısıldıyor,
Biz umursamıyoruz, rüzgârla yarışıyoruz.
Su birikintilerinde yankılanan kahkahalar,
Karışık saçlarda özgürlüğün izleri var.
Çıplak ayaklar yankılanıyor ıslak zeminde,
Sanki dünyayı taht gibi taşıyorlar.
Bulutlar eğiliyor gölgeli bir selamla,
Gözlerinde kaybolsam bile dönmek istemem.

Koşuyor vahşi kalpler, zincirleri çözüyor,
Yağmurun büyüttüğü hayallerle dans ediyoruz.
Aşk, gök gürültüsü gibi unutulmaz bir çağrı,
Seninle her an yeni bir hikâye yazılıyor.
Zemin kayıyor, biz düşmüyoruz,
Bulduğumuz aşk kök salıyor derinlerde.
Her adımda yankılanan sevinç ezgisi,
Etrafımızda dans eden gölgeler bir senfoni.

Şimşek çakıyor, elin benimkinde,
Bir fırtınada kendi yolumuzu çiziyoruz.
Yağmurla yıkanmış dudakların tadı sonsuz,
Şimdi yıldızlar bile bizi izliyor sessizce.
Koşuyor vahşi kalpler, zincirleri çözüyor,
Yağmurun büyüttüğü hayallerle dans ediyoruz.
Aşk, gök gürültüsü gibi unutulmaz bir çağrı,
Seninle her an başka bir hikâye.

Son damla düştüğünde bir sessizlik,
Gökkuşağı ufukta bir sır gibi,
Düşlerimiz bir gölette yankılanıyor,
Ve biliyoruz: bu an, bir daha asla gelmeyecek.