11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1727
Okunma
Aslında bu şiir ellerin gibi narin ve şefkatli olsa
Dokunmayı unuttuğum akşamlara inat
Saçlarımı kemirse tırnakların
Parmakların deşse düş kırıklıklarını
Tüm iklimleriyle donatsam sevdamı Türklüğün
Ve sen işitsen bu mısraları
Ben mahcup, ben vurgun
Hıncımdan.
Aslında bu şiir sensizlik örülü mabedim olsa
Bütün kandilleri adınla yanan
Kor ateşlerde harlanırken benliğim
Cümle yaralarını sarsam mazinin
İçimdeki alevler kör kuyularda
Yusuf gibi, Kerem misali bedeni yaksa
Ne fark eder nasılsa sen duymayacaksın
Ben mahcup, ben üzgün
Utancımdan.
Aslında deli taylar boşanır bozkırımda
Senden yana doludizgin toynakları bağrıma
Ne kadar damla varsa düşer toprağıma
Senden yana sağanak sağanak
Bir yanım hiçe sayarken yasakları
Bir yanım hep tutuklu
Ben mahcup, ben hüzün
Kararsızım.
Aslında bu şiiri ben diz dize okumak isterdim
Sürgüne kazıdım künyemi
Utancımdan.
Aslında aşka dair bütün sözleri duyurmak isterdim
Ahde vefa gibi, helalinden rızık gibi sevmek seni
Ne ülkemi tam anlatabildim, ne ülkümü.
Kılcal damarlarıma çörekli adalet gibi sevmek seni
Bir sen vardın hem ülkem, hem ülküm
Sancak gibi, bayrak gibi mukaddese saymak seni
Yok edip bütün desinleri, yalnızca saflığında sevmek seni
Elbette seni ve beni yaratana dairdi cümle sözler
Ve şükrettim daim Allah’a
Sırları yoklamaya kalmadı cesaretim
Utancımdan.
Bir sende sustu satırlar
Bir sende darmadağın, perişanım
Bütün haritalarıyla coğrafyası gibi ülkemin
Erkek dediğin mert olur
Erkek dediğin gizler aşkını
Bir kere kaçırdım ipin ucunu
Ben mahcup, ben suskun
Utancımdan.
Aslında bu şiiri ben diz dize okumak isterdim
Sürgüne yolladım benliğimi
Istırabımdan.
Sinan YILMAZ