Ahşap bir iskele
Tek masa var üzerinde
İki de iliştirilmiş sandalye
Burası dedim hayat!

Kimse kapmasın telaşında çöktüm bir solukta
Kararmaya yüz tutmuş buz gibi hava
Oraya oturmak için yürek ister insanda
Daldım gecenin içinden esen rüzgârla mavi suya

Ne kadar zaman geçti bilmem
Uzakta bir elfeneri ışığı
Usulca yaklaştı yanıma
Davetkârdı sesi

İçeri buyur etti...

...Bu mevsimde meğer servis yokmuş dışarıya

Her neyse iki fiyat öderim
Yanardöner bir masa istedi canım
Sen boş ver soğuğa aldırma
Ben istedim olmak burada

Bu gece benim, bunu istedim
Alkolün etkisi attım ceketi kenara
Neden sonra kapatıyoruz sesi geldi kulağıma
Ben sabaha dek buralıyım dedim

Getir sen oradan birkaç şişe daha
Kesin hesabı kitleyin geceyi üstüme çıkın siz dışarıya
Garson bıyık altından gülümsedi bana
Birde radyo iliştirdi masaya

Ege kıyılarından lirik bir müzik kulağımda
Yıldızlar kayıp geldi oturdu masama
Deniz kıskandı başladı çırpınmaya
Çırpınmalarında yakamozları attı kucağıma
Ay ışığını da dansöz yaptı dalgaların da

Sabaha çok var
Daldım tekrar anılara

Denizkızları mı çağırdı!
Poseidon mu seslendi ne?
Kulak kabarttım çığlıklarına
Gözümü açar gibi oldum
Körkütük baktım sabaha
Deniz kuşlarıymış çığlıklar da
Tuhaf bir ses çalındı aralarından kulağıma

"Kahvaltı alırmısınız" :)
"Onu boş ver bir şişe acı kahve getir bana" :))