3
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
195
Okunma

Bir mükemmellik abidesi durmuyor mu?
Her bir yanından rengârenk güzelliklerle
Mevsim sınırlarını da aşan biteviye yurt
Niçin onları söndürmeyedir bu inat
Her ne olursa olsun yok mu onda hat
Ve hiç görememişlerin hakkına da kusur
Bağdaşmaz ki çirkin beslenenle o huzur.
Daha küçük yaşlarda vermek gerekmez mi
Bizi daha halis kılacak bakışı, görgü, emeği
Bu ucuzluk anlayışı da nedir, sanki gemi direği
Omurgaya en büyük hasarı açan, yırtan yelkeni
Sabır, çalışmak, vefa, iyi niyet vardı ya aleni
İçi bomboş ve argolaşmış barbarlık o treni
Asla saygın kılmayacak makamı, zenginliği.
Bir ulaşmak arzusu vardır yükseklere, hoş
Ona gidilen yolda emek, ter yoksa, içi boş
Alkışlara mazhar olmak ise bütün mesele
Bu yolda eskimelidir yürünen çok kösele.
İster koltuk olsun adı, isterse makam
Kibirden uzak duruş var ise işler tamam
Buyruk öznesi olmak değildir ki mesele
İçindeki egonu tut ve bir güzel de kesele.
Hayranlık uyandıran şeylerin silsilesi
Asil duygulara değdikçe estirir yeli
Söz ile davranışlarda da varsa tutarlılık
Gıpta ile bakmalıdır hale verir kârlılık.
Neler gördük oysa geçerken pencereden
Saygı hak getire, sen haber ver şu edepten
Kendi ölçülerindeki derilikten yoksunluk
Bizi bugünlere getirmedi mi, işte yolsuzluk.
Diline yalanı, riyayı pelesenk eden edenler
Utanmadan bir de saygınlıktan bahseder
Ölçüyü kaçıranlara dur durak yok ise hâlâ
Filmin sonu talandır, yıkımdır sakın unutma!
İnsan olabilmek her zaman ve mekândadır
Bunu bir kıstasa bağlamak anlamamaktır
Nelerin bahşedileceği ve izi kalacağı düşen ana
Asalet dediğimizin özündedir o derin mana.
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (6)