İnce düşerken yağmur taneleri
Gökyüzü üstümüzde, karanlık bir örtü misali
Avuçlarımda titreyen mum ışığı yansıtır aydınlığı
Islak sokaklarda, sessiz adımların yankılarıyla
Bir iz bırakarak ilerliyoruz.

Seninle, ne caddelerde bir kalabalık
Ne de gürültü var bu sefer; sadece yağmur taneleri
Dalgalanırken su birikintilerinde adımlarımız,
Sokak lambaları sessizce aydınlatır izimizi.
Bir müzik, geçmişin acısını iletirken,
Kenetlenmiş hem ellerimiz hem birlikteliğimiz.

Birbirimizin gözlerinde kaybolurken
Hem tanıdık bir sığınak, hem bilinmeyen bir yol gibi
Evet şemsiyemiz yok, saçların sırılsıklam
Ama ne fark eder, kalbim de öyle.
Ellerin üşüyor, parmakların titriyor,
Bir sıcaklık arıyor parmak uçların, bulup sarılacak.

Birbirimizin gözlerine baktığımızda
Yıldızlar kadar uzak, yağmur kadar yakın
Öylesine tanıdık, öylesine yabancı,
Sanki yıllardır arayıp bulmuşuz ama hemen kaybedeceğiz.

Bir fısıltıyla aşkı konuşuyoruz,
Yağmur damlaları arasında kaybolan kelimelerle
Ne vaatler, ne yarınlar, sadece şimdi, sadece burada
Bu kırılgan an, bu yağmurun altında,
Bir gün unutulacak ama hiç silinmeyecek.