“Geniş, uzun, kısa” hiçbir boyutu yoktur
noktanın!
Boyutsuzdur
ama kararlı bir vuruşla
kelimeyi, cümleyi alt-üst ediverir anında,
inanın!

Birde üçü-bir-yerde sıralandımı,
yan-yana, cümle sonunda yerini aldı mı;
“Suskunluk şahlana-şahlana
düşünceye anlam verir”
Denir,
tabiki anlayana.

“Peki neresi bunun
konumuzun?”
Diye sorarsa bir akıllı,
hiç tanımamışdır Genco Erkal’ı;
O, “MADDENİN DEĞİŞİM NOKTASI” denilen,
kusursuz bir mükemmelliği içeren
sanatçıdır,
konuyu yaşar yaşattırır,
vurguladı mı-bir vurdu mu,
koşa-yavaşlaya cümlenin içinde bir durdu mu
harfler-kelimeler ayaklanır,
cümleler heyecanlanır.

Şair’in şiire,
Senarist yada Rejisör’ün filime
koyduğu,
yada yazarın kafasında tasarladığı Tiyatro Oyunu
onun sanatında;
Bir baskı dizisi,
bir kağıt parçası,
bir mürekkep karası,
bir nokta-çizgi-harf-cümle olmaktan çıkar.

Sayfalanmış,
kitaplaşarak kalıplaşmış
ciltli-kapaklı kelime ve cümleler
onunla yaşar,
canlanır,
ayakanır-şahlanır,
o bir vurdumu,
o bir okudumu, oynadımı bunu!()

Müzikle-sesle, ritime- nefesle
kelimelere anlam veren hareketi
“Sihirli bir giysi gibi”
giyer sahnede;
Şairle bir arada,
Yazar’la kol-kola
kaynaşıp erir,
ve tek bir vucut haline gelir.

“Geniş, uzun, kısa” gibi
bir boyutu olmasada noktanın,
kararlı ve güçlü bir vuruşla bizi
düşünce yapar anında, inanın!

() Bu güne dek sesini duymamışsanız da, yada sanatını sahnede tadmamış olsanız da sizlerden ricam; Bir İnternet’e giriverin, onu “Bir Tık Boyu” You Tube’de izleyiverin! Anlayacaksınız o zaman bilin ki “Benim naciz kelimelerimin” neyi anlatmak istediğini. Onu tanıma mutluluğunu tadan dostlarıma da buradan selam!