Gideceğini biliyormuş meğer.
O hep itirazın ikinci şartı olmuştur...
Şair, yazar tiyatro oyuncusu ve sanat yönetmeni, kalemi ve üslubu hep sert olmuştur...
Efkan Ötgün mekanı cennet olsun🌺 sevenlerinin başı sağolsun.

KARARSIZ KAÇKIN

Merak etme.
Gidersem;
ne depremler olur,
ne de yıkılır bu şehir!
Ne göçmen kuşlar mola verir,
ne de kervanlar konaklar.

Susmanın bile anlamı kalmaz dudaklarında!

Belki,
ikimiz de yanlış zaman,
yanlış adreslerdeydik!
Yetim,
öksüz ve kimsesizdik!
Ama karanlığı da öğrendik,
aşka aydınlığı da.

Biliyorum.
Amacımız aşka aydınlık yarınlar bırakmaktı!
Oysa biz birer yalnızdık!
Gök gürledi,
yağmurlar yağdı,
şimşekler bizi bizden ayırdı
ve üşüdü yüreklrimiz!

Bırak öyleyse,
bırak kokmasın fesleğenler!
Kasımpatılar açmasın Kasım’da.
Kapansın göz kırpan mor çiçekleri.
Varsın tünemesin kuşlar saçak altına!
Varsın bir sokak çocuğu,
aşktan bihaber uyusun köprü altında.

Sığdıramadıysam yüreğime koca bir hayatı,
varsın yüreğim cehenneme dönsün!

Sus lütfen sus!
Şu an sensizliği sessizlikle yaşamak istiyorum!
Bir bilsen,
sustuğun yerde soluğun
ne güzel de okşuyor dudaklarımı!

Ve ahdedip,
bekle diyorum.
Adını kazıdıysam yüreğime,
hangi trene binersen bin.
Hangi durakta inersen in.
Peronda bekleyenlerin dili,
düşüncesi,
özlemi aynıdır.

Pas geçtiysen beklenen peronu,
bir sonraki peronda in
ve dön geri!
Kaçkın diye ihbar eden olursa;
"adını unuttuğum sevgilim bekliyor dersin!"
Belki aşkı anlayan bir kondüktöre denk gelir,
Seni deliler gibi seven yürekte indirir!

Olur da heyecan sonrası çekip de gidersen,
kar yağar kavrayacağın avuçlarıma!

Hiç tereddüt etmeden düşürerek yangını yüreğime,
adımı kaydettirirsin faili meçhul cinayetler listesine!
Ve çelenkler yığılır mezar taşıma!

İntihar çökmeden karanlığıma,
ölü bir ben
ve sonra çelenkte çiçekçiler.
Güller,
karanfiller,
papatya,
menekşe
ve nergisler ölür!

Yasımı tutmak için,
bütün meyhaneleri kapat.

Sen
ve ben içiyormuşuz gibi kaldır kadehi.
Bir senin serefsizliğine iç,
bir benim şerefime!
Yasak aşkların seceresini tut.
Varsın bu kent utansın!

Ütopik bir düşteymiş gibi hayal et;
sokularak yanıma,
önce öp,
sonra dilediğin gibi öldür beni!